Masmavi Bir Davet
Masmavi bir baloya davetliyim bu gece
Tenimde tatlı bir infaz heyecanı Bohem bir yolculuk eşlik edecek bana Sevişen yapraklar sonrasında yanılgılı yüzler göreceğim Parfüm şişelerine gizlice gözyaşlarını karıştıran kadınlar göreceğim Yırtılmasınlar diye demirden fotoğraflar yapan aşıklar göreceğim Bir şehrin en üst katında Tüm kuşların sarmaşık taklidi yaptığı anda olacak bunlar Herkes telaşla suçlarını temizlemeye çalışacak kendi localarında Keşiş baykuşlar , “itiraz ediyorum” diyecek İtiraz ediyorum Yine de kimse anlamayacak bilge itirazları Fonda Göğüs çatallarından akarken o nehirler “nü” daha küçük bir çocukken Daha da yazmaya çalışacaklar “nü” günlüklerini Ruhlarında koca koca ve ağır peruklarla Korkudan korkularını paramparça ederlerken korkakça Bu gece ay Yine dede olacak sakallarını sıvazlayarak İtfaiyeci kadınlar kalplerdeki suni yangınları söndürmek için Hazır bulunacaklar her ten başında Ve kimse Yani en isimsiz berberler bile kılı kırk yaramayacak bu gece çünkü kıl sadece okşandıkça mutlu olacak saçında suyla çıkmayacak bu gece dudaklardaki morluklar yine o bataklıklar anlatacak dosdoğru, tüm kirlerin esrarını eğer siz de hayalime ortak olmak istiyorsanız görün işte sahnenin ortasında al pembe bir motzart oyun oynuyor kadınlarla ve erkeklerle herkes sussun diye notaya boğuyor aşık boyunluları herkesin elinde en ucuza alınmış bir tüy terlediklerinden değil elbette – terlemek istediklerinden ya da terleyemediklerinden düşledikleri kızıl kıvrımlarda ve asla tekrarı olmayacak bu şiirin herkes bilecek ki deniz sadece kendini örseler biz sadece ipini çözer ağlarız denize masmavi bir baloya davetliyim bu gece uykumun namlusuna sürülmüş kırklı bir ereksiyon kimse gizleyemez yağız gerçekleri aynalarımızdan o yüzden hep yıkanıyoruz suyumuza biraz saflık losyonu katarak peki neden neden karanfiller sevişecek zaman bulamıyorlar sırtlarında bunca koku taşırken tüm heybetleriyle bu balo da bitecek elbette yüzünü anımsayamayacağım bir kadın sırtımdan vuracak uykumu ele verecek vücudumun sahtekarlığını muhtaç kalacağım yine gizli şehvet ayinlerine yine düşüneceğim o vakit ben kalbime giden damarlardan hangisiyim gördünüz mü masmavi ve aslında kimsesizler balosunu beni kendinizi devleri ve cüceleri o yüzden gümüş gecelere hasretiz parlaklığı kapatabiliyor diye yalanlarımızı en sonunda dağılacağız her bir yere belki de bir süre konaklayacağız sırat köprüsü bakımda olduğu için o vakit bir kez daha geçecek gözlerimizin önünden göz göze geldiğimiz martılar mercanların arasında sevişen yosunlar ilk an köpükleri ve tenimizde yine tatlı bir infaz heyecanı biterken yine başlayacağını bildiğimiz bir balo kitabesidir bu her gırtlak sahibinindir en güzel cümlemizi öpebilen mutlu bir kuş olur, kıvılcımlı bir şiirin omzuna konan… Oktay Coşar |
her gırtlak sahibinindir
en güzel cümlemizi öpebilen
mutlu bir kuş olur, kıvılcımlı bir şiirin omzuna konan…
kitabelerin yorumu ne kadar zaman alır...
hafif midir kitabeler ?
bir kuşun ayağına bağlaya bilir miyiz ?
sevgili şair, vurdu bu son beni. düşündürüyor.
haberin olsun.
sevgilerr...