" .................... "/ Kızasım var bu gece, rızasız recm edilen bir ay yanığıdır gönül / …… Simurg tasvirinde bütün kuşları kentin Bu şehrin gökyüzünde vefa yok Ki bulutlarından ihanete kanat çırpmakta hep Kimsesizliğime yüz eğen yanıyla Bulutların göz yaşı taşıdığı bu gri mevsimde Madem ki seni bekliyorum Ve madem ki her şüpheden dökülen ihanetine gülümsüyorum hala Şayet bir hüzün yağmuru ile çisildeyeceksen saçlarıma Ve kanatacaksa kabuk bağlayan yaralarımı vefasız bir el Gel Ay ışığında öldür beni Bütün sokaklarından çığlıklar yükselen bu kentte eşgalim muamma Kapı isimliklerinden kanayarak söküyorum saçlarında ki bencil siyahı Ne kokun kalıyor, Ne kahveye çalan son bahar gözlerin Kurutulmuş bir çiçekten çürüyerek dökülüyorsun Gölgelerinden büyük yürekler toprağa sarılarak uyurken Ve dağ başlarında efildeyerek eserken garipçe bir yel Gel Ay ışığında öldür beni Kime baksan benim gözlerimle irkilirsin Hangi sesi duysan tedirgin yüreğin Kime dokunursun ürpermeden ? Beni öldürsen bile unutmaya yüzün tutmaz Belki yeniden seversin Belki bir başka adamı yeni baştan Sen bu şehrin sokak lambaları gibi aniden sönersin Ama bu şehir beni avutmaz Hayret, Bir yudum hüzün Ve bir de son bahar sarısı solgun yüzün Son nefeste ne kadar da güzel Gel, belası olurum başının Gel yarım bırakma Ay ışığında öldür beni ----- aras ----- |
ve vardığın her yürekte ben izleri sever yüreğin ama bilmezsin
kutlarım
selamlar