KIRKİKİNDİLER
’Bu sarı, tok tütünü senin için
ayırdım; senin için soydum domatesin kabuğunu, senin için dildim, tuzladım’. ’Senin için perdaha çektim içimdeki hayvanı; gövdemi yaya, burguya aldım senin için. Bu koku, bu kor, bu gemsiz istek senin açlığın için’. ’Toprak suya doydu bu yıl, ben sana daha doyamadım’, diye sürdürüyor kadın, içinden. ’Yüzündeki gururlu umutsuzlukla içimdeki doludizgin kısrağa katıl’. |