VAR--DIK
sıcak iklimlere uçtu göçmen kuşlar
varacağı yerde şimdi "var" bir muştuluk soluk aldı otobüsler,trenler,uçaklar varacağı yerde şimdi"var" eller salladılar,sonra kollar... dualara karıştı hıçkırıklar bir hoşça kallık yutkunuşlar,gözden yaşlar... varacağı yerde şimdi "var" kaldığı yerde ise kocaman bir "yokluk" ki gene var uzayda kapladığı ------------------bilmem kaç metrekarelik ------------------------------------boşluğunu hesaplıyorlar mezar kazıcıları ve imamlar... şimdi tuhaf sorularda çocuklar zor sorular... bize nereden el sallıyor? hani nerede kamera? sonra sonra anlıyoruz "var"ne aciz kalıyor bu oluşu kavramakta ah delilik! bilmediğim yerden çıkıyor bütün sorular oysa varacağım yere kilometreler hesaplıyorum ben hala denizden, havadan, karadan ihtimaller... altı üstü bir buharlık izim kalmayacak mı camda nefes aldığımın delili... yoksa "yaşamadım" desem inanacaklar sanıyorum o kıldan ince kılıçtan keskin sıratta. |