ELLİ ATLI KÖPRÜSÜ(Gülce-Buluşma)
ELMADAĞ EFSÂNESİ
ELLİ ATLI KÖPRÜSÜ(Gülce-Buluşma) -Itırbanu’ya… Ben İmiçan Kaya’yı, Kayıncak Kaya’yı Ya da Karakaya’yı bilirim Itırbanu Köy Pınarından su içip Vezir Pınarında hayâllere dalmışım, Ağca Pınar kenarında dinlenmiş Atalağan’da yıkanmışım, Kargalı güneşinde gözü sulu Şişit çotuklarıyla budanmışım Üstüm başım toprak kokar bilirsin, Dayanamam hasretine Keven olup yanmışım. Sense Itırbanu Bir yanın Bozan kayası, Öte yanın Dede kayası Dağ yamaçlarının bülbül sesli rüzgârısın… Sen, Defdef Kayası,’nı Pençere Kayası’nı Ve çatal yürekli Çatal Kaya’sını bilirsin Kelebek Deresinde kelebek kanadı neyse Sen o’sun işte… Gelin Kayası düşlüsün Mor, mavi, erguvan, pembe Tam yirmi çeşit çiçeğin Bir de kan kırmızı gelinciklerin Alim Pınarı suyundan türküler söylediği Tebet Kalesi’nde Türkmen kızısın… Dereşıh yayla gecelerinin En parlak yıldızısın… Nefesin akşam otları, Fatma Betül çiçekleri Ve kekik kokuludur, Tut bırakma ellerimi Alnımdaki yazısın… ………..Ardıçtandır elli atlı köprüsü ………..Aman gülüm ardıçtan ……….Üstünde Timur filleri ……….Hazırlanmış kara kıştan ……….Yol boyunca kuzular ……….Boyunlarında çan, çan… ……….Şu Çubuk Ovası’ndan ……….Yükselir göğe duman ……….Aman gülüm aman hey ……….Sevdiceğim söyle gayri ……….Düğünümüz ne zaman hey? Ah Itırbanu ah! Neredesin söyle şimdi? Kağnı, yabaldı, harman Sarı buğday başağı Ve ekin yığını işimdi. Yağız atlıların topuğunda çıngı Başımdaki ateşimdi… Hatırlıyorsun değil mi? O kara geceyi … Elli atlı eşkıya, ellisi de silahlı Yakıp yıkacaklardı kaleyi. Elli atlı eşkiyâya karşı Elli atlı yiğit Dereşıhlı Nasıl direnmişlerdi, dur demişlerdi Ve Ardıçtan köprüden öteye Bir adım geçirmemişlerdi Eşkiyânın cümlesini Unutmadın değil mi? İşte onlar Itırbanu Onlar benim kardeşimdi… ………..Ardıçtandır elli atlı köprüsü ………..Aman gülüm ardıçtan ……….Üstünde Timur filleri ……….Hazırlanmış kara kıştan ……….Yol boyunca kuzular ……….Boyunlarında çan, çan… ……….Şu Çubuk Ovası’ndan ……….Yükselir göğe duman ……….Aman gülüm aman hey ……….Sevdiceğim söyle gayri ……….Düğünümüz ne zaman hey? Mustafa CEYLAN |
Ah be hocam! Yorum ne ki? Gözlerimle, yüreğimle, usumla buluştuğum tam bir edebî şölendi okuduğum BULUŞMA! Buluşturdu beni tarihin dün'üyle, doğasına, kayalara nakşedilmiş görünür-görünmeyen ama daima hissedilen yazıtları, resmettiği görkemli tabloları ve sessizce o berrak sulara karışan muhteşem sesiyle.
Bir çırpıda okudum. Nasıl bittiğini anlamadım! Ve tekrar okudum...
O muhteşem kaleme ve kalemi tutan ele iyi dileklerimle dolu DUA'larımı, saygımı ve daimi dostluk selamlarımı gönderiyorum hocam.