Başımız Sağolsunölüm bu kadar yakın olmamalıydı bu gidiş yakışmadı sana sözün yok muydu sevenlerine hani sonsuza kadar sürecekti hep bizimle kalacaktın şimdi martılar denize küskün kıyıda hapis mezar kazıldı toprak kokusu yayıldı mermerci hızla çalışıyor yetişmeli mezar taşı cenazeden önce gasihanede yıkanıyor gözyaşları ile bir kaç ağıt yakılıyor etrafında bembeyez yalanlara sarılıyor usulca üç genç bir ihtiyar omuzlamış son mekanına gelirkende acımasızca eziliyor papatyalar boyun bükerek izliyor gelincikler rüzgar fısıldıyor ölüm senfonisini dallar çimenleri öpüyor yaprakları intihar ederken gül figan eyliyor bülbül lal binbir suret toplanmış maskesiz bir yabancı soruyor “yakının mı?” diye başımı önüme eğiyorum hüzünle “hepimizin yakınıydı o” diyebiliyorum aşkı defnettik başımız sağolsun.... |