Dostun sofrasında misafir olup, Hakk’ın deryasından içtim bu gece... Teşekkürler Menzil Eri. SENİ SEVMEK BİR ŞEREF, SENİ TANIMAK AYRICALIKTIR BENİM İÇİN.
Hey... Musa’nın asasındaki mucize İsa’nın dilindeki besmele Yaradan’ın ikametgâhı Ruhumun kıblesi kalp... En büyük sır sen değil misin?
Seni de kirletti hainler tek hece Yalanlar doğrudan kaçtı gizlice Dilin fıtrata ters, ihanet gayyasında Mahşerin dört atlısını geçti bu gece
Üşüyen gölgemi alır da sırtıma Dağların yücelerinden atarım Bilinmeyen uçurumlara Alaca kanatlı melekler karşılar sessizce
Osman’ın edebine kan mı karıştı Ali’nin sırtında yaralar açtı Küfrün en azgını Kerbela’da yarıştı Sabrım haddini aştı bak yine Kılıçlar havada uçtu bu gece...
Pusuya yatanlar, Hakk’ı unuttu Haramın her türlüsü arşa ulaştı Bir çıkar kavgası ki aklım karışır Gönül yükünü aldı bu gece...
Dalgalar tutuşup yandı bu gece Mehtap yüzükoyun düştü sapıkça Yıldızlar geceye küstü açıkça
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ÜŞÜYEN GÖLGEM şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÜŞÜYEN GÖLGEM şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
İsrafil üfledi sura Şimdi başladı gerçek eğlence...
işte buuu işteeee doyumsuz bir şiir okudum.... ve beni mıh gibi çakıldı kaldı yüreğim olduğu yerde saatlerce oturup düşünsem böylesine güçlü bir bitişi yakalayamazdım... hakikaten şiirsel bütünlüğü ele alırsam her bölüm bir diğerinden doğarmış gibi durduruşu yok bir engel koyarsanız önüne önününü arkasına katıp gider
kelime tasarrufu yapılırken her kelimenin dansında üşüyen bir gölgenin sıcaklığı vardı aslında tasavvufsal düşünceyle insanı birleştiren ve dahası verilen duygudaki toplumsal hakimlik alkışlanmaya değer
bir an geçmişle gelecek arasında ve günahla sevap arasında sıkışan yüreğim geldi aklıma bu dunya da kendimi ne kadar hazırlasamda ateş üstünde yürümeye dahası cembazlık yapmaya biliyorum ki allah karşısına çıktığımda ne iş olacak ne aş ne meslek ve o an gelecek ki çırıl çıplak ayaklarla yanacağız belkide
sökmeyecek o ateşe cambazlık acıdan insan zevk alır derler ya o zaman göreceğim acıdan zevk alarak eğlenmeyi
görüyorsun ya şiir beni hangi ruha buladı ruh aslında gün ve gün gökyüzüne yükseliyor ölüme yaşarken soluğumu hep hesabını vermek istiyorum allaha ve düşünüp dününüp taşındıkça gittikçe ona yaklaşıyorum bir ev daha...
şiir hangi duruşta durursa dursun ister tasavvuf ister didaktif isterseniz surrealizim yada sembolist ama bana sorarsanız siz size yakışıyorsunuz...
şiiirin penceresi kapanmasın ki bize yüreğinize baktığımızda işte güzellik diyelim...
Her dizesine yüreğini katmış olan edebiyat defterinin Şair-i Azam'ına selam olsun.Yine çok güzeldi,eşsizdi.sanırım az kaldı argümanın dolmasına. Sevgi ve Muhabbetle...
Osman''ın edebine kan mı karıştı Ali''nin sırtında yaralar açtı Küfrün en azgını Kerbela''da yarıştı Sabrım haddini aştı bak yine Kılıçlar havada uçtu bu gece...
süpersin sen; bu şiiri ne zaman yazdığını biliyorum sanırım... ilhamın bol olması dileğimle, sevgimle kal.... hilal.