)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-331-)(-)(-)(
.............................................................................
******** Yetiş ******** Ne zaman gülecek bu garip yüzüm Saçımda aklarım bitmeden yetiş Kimse sebebime girmesin sakın El aşıma zehir katmadan yetiş Günahtır bu cana çektirdiklerin Yetmez mi bağrıma ektirdiklerin Ya gözümden yaşlar döktürdüklerin Bağımda baykuşlar ötmeden yetiş Gitmesin aklından ağlayan gözüm Ağıtlar yakıyor inleyen sazım Fizani ardından sana son sözüm Azrail canıma yetmeden yetiş *************** Ozan Fizani *************** 1980 yılında İstanbul’da doğdu. Asıl adı Gökhan Ataman’dır. İlk ve ortaöğrenimini İstanbul’da tamamladı. Ardahanlı olan ailesinin etkisiyle aşıklık geleneği ve müzikle küçük yaşlarda ilgilenmeye başladı. Şiire yaklaşık lise yıllarında yöneldi. Bağlama çalmayı da aynı dönemlerde Metin Ağırman’dan öğrendi. Ozan Fizani, tanıştığı birçok aşık ve bağlamacının yardımıyla kendini geliştirdi. Önceleri geleneksel ve aşık tarzı türküleri yorumladı. Ancak sonraki yıllarda kendi yazdığı ve başka şairlerin şiirlerini de bestelemeye başladı. Mahlası Orhan Bahçıvan tarafından verilen Ozan Fizani, hemen her konuda şiir yazmaktadır. KAYNAK:© BeKa Sitesi -------------------------------------------------------------------------------- )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-331-)(-)(-)( Ben zaten yalnızdım ezelden beri Bu sevda başımdan gitmeden yetiş Parçalar yüreğim bülbülün zarı Beden de nefesim bitmeden yetiş Acılar yürekte daha artmadan Adın sayıklayan dilim sürtmeden Gece karanlığı daha örtmeden Ufukta güneşim batmadan yetiş Çekipte gitmiştin bana vedasız Asıldı suratım soğuk edasız Ümidim biterken sessiz sedasız Zehiri kadehe katmadan yetiş Kalmışım herzaman kalpte sızıyla Hesaplaştım bu gün dönüp maziyle Bak ömür geçiyor olan hızıyla Şu zaman sevdamı yutmadan tetiş Sevda bir kor imiş bilenler bilir Sevenin çok azı vuslatı bulur Dağ, tepe gezdirip aratma n’olur Cemalin gözümde tütmeden yetiş Kurtuluş var mı ki paşa vezire Taş alır ayağın düşer kazara Elbette gideriz Hâkka huzura Ecel şerbetini tatmadan yetiş Ne geçti eline bana küstünde Demedin sevdiğim böyle sustunda Lüzumsuz giderken eller üstünde Dostlarım sal’ımı tutmadan yetiş Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
Gönülden Kutlarim Sadık hocam....
Muhteşem siir değil bır eser her bır dizesi ALTIN ...
Emek duygu işlenmiş ...
Tebrik ederim.... Harikaydi ....
Sevgilerimle..... JANET ..... Sen ve esen KALIN ....