RAHMET DİYE
Havva düştü toprağa, kanım ile sulandı
Hakkını kopardı aşk, yârine; hizmet diye Tat aldı ruhaniyet, ağızlar ağulandı Şükür edin Şekûr’a, yarattı kısmet diye. . Helâl olsun Vedûd’un, yolundan olanlara Yüceler yücesinin, kulundan olanlara Nakşolunmuş Sıddıklar, kolundan olanlara Bade sunar sâkîyem, üstüme zimmet diye. . Saklanılmış şikârlar, yasak lokmalık için Sedefkârlar; tahtına, sedef kakmalık için Cesur olur ümmiler, kural yıkmalık için Yakazamda yanarım, gizli mutemet diye. . Alemin varlığına; meşhud olan bu devran Kemâlinde tek kâmil, bin zerrede bir raksân Álimden; árif olur , akıl gidince; sultan Safiliğim rabbıma, hazrete hizmet diye. . Ufku ezelden doğan; bakışlara güneşim Olurmuyum hiç zevâl, cânanımla özdeşim Zevk eden her divane; yoksullara kardeşim Salkım saçak sineye; koşarım rahmet diye. Şekur :: Allah cc. isimlerinden, şükre layık olan Vedud :: Allah cc. isimlerinden, seven ve sevilen Raksan :: ( Osmanlıca ) Raks eden Sakiyem :: İçki sunan hanım kişi Şikar :: Düşmandan ele geçirilmiş mal, ganimet+ avlanılmış av hayvan’ı . |