SON MEVSİM 11. Kırıldı gönül salıncağının ipleri hazan rüzgarına yenik düştü dalı son kurak mevsimi görmeye dayanamadı dile gelen çare, bazen elden gelmiyordu ışığının seyrinde daha nice zaman geçecekti sensiz gelecek, gelecek miydi ? bu yüzden; ricam sönük, gücüm yenik, korkum daim artık.. Sonra diye bir mevsim var mı ki sorayım; artık izlerine dönüşen şu hayat yokuşunu.. Bakma halime saklarım aslımı.. İyi diyorsa dile gelen sözlerim sadece sessizliğini dilerim geceye yakışan kelimelerde ararım yolumu.. Dur ! Diyorsan orada kalırım Bir ömür suzandır artık, elimde kalan son canım.. Hülyama düşünce, usta bir terzi edasıyla, ne şaheserler yarattığını sen bilir misin? Değerli olsa da, kumaş misali keser/ biçer yeniden can veririm.. Ve en acımasız olurum yürek emanetine, sonunda yine yaşatmak için bükülen boynum, sezer ayak seslerinden başına geleceği bilir razıdır, gönüllü boyun eğer.. ’Bıraktığın anlara bir yenisini daha ekle biliyorsun ki sahiplenirim, sonra karış yine kuytularına dağıt saçlarını gecenin, elbet bir doğan gün getirecektir renklerini yine bilirim.. Beklerim, suça eğimli yüreğin çıkacak karşıma yeni izler bırakmak için..’ Serseri bahar esmesin öyle çevremde, gitsin yoluna bahçem üşür, fikrim şaşar, aklım zaten sonsuz firarda.. Feyza muhurlu Bir eflatun.. 5 Ocak 2012- 01:30 İZMİR |