SABAHI İMZALADIM, UYKUSU ÇOK GÖZLERİMLE
Hep bilindik ezbere alınan cevaplar vardır,
Para sesi, Kadın sesi, Su sesi Kulağa hoş gelen, hoş bulanlardı , İstisnalar kaideyi bozuyordu Bir seher vakti, kendi iklimimde Emektar radyoda içli bir ses Anteni kırık tellerde söyleniyordu, hicaz peşrev Tamda tatlı rüyalara dalmak üzereyken Yıldızlar bir bir kayboluyor gözlerimden Gökyüzünde yükselen o ilahi sesle Ruhum akpak, yüreğim berrak Adımlarım yine aldı başını gitti Saba makamında okunan sabah ezanıyla İlk defa böylesine cankulağıyla dinlemiştim Bir anlama ulvi binbir mana yüklediğim o ahenk.. İlk kuşlar durdu secdeye Aynı anda ötüşmelerinin ispatıydı Yeri göğü Yaradan ın aşkına Huzurun, bereketin müjdecisiydi El açıp duaya davet çıkaranlardı Kulağıma hoş gelen üçüncü güzel ses ise ; Annemin,, ’ Hadi uyan artık öğlen oldu,, Ne çok uyuyorsun ’ diyen sitemli nidasıdır. İşe geç kaldım kaygısıyla gözüm saatte ; Üstelik,, Öğlen oldu dediği henüz sabahın 8. 30 dur... Çare yok, Kaçış yok mecburen uyanır Kırk yıllık hatır biçtiğimiz Bir acı kahveyle, Yeni gün çilemeye başlamıştır Perdesi çekilmemiş taşduvarlar ardında Güneşin ilk ışıkları Bir buse gibi konar yanaklarıma Esasında annem bilmez ki ; ne kadar az uyuduğumu Uzun geceler boyunca şiir deryasında dizelerle raks ettiğimi. Ve karşı kıyıdaki Dicle Nehri ne şavkı düşen hayallerimi yüzdürdüğümü.. Varsın annem bilmesin, Öyle ya çok uyuduğumu zannediyor, Oysa ben,, Sabahı İmzaladım, Uykusu Çok Gözlerimle Yarım Kalan Şiirlerim Yastığımın Altında, Gün Bereketiyle Kapımın Eşiğinde, Mutlu Bir Gün Dileklerimle, Sabah ezanının sesi, kuşların sesi Ve annemin sesiyle, Sabahı akşama, Akşamı geceye ve mutluluğu dörde katlarken, YENİ GÜN ; GÜNAYDIN ’ IM OL... DİCLE AYYILDIZ |