ZARA- KÜMSÜRYıl dokuz yüz seksen dört Mevsim kış , aylardan ocak Kar adam boyu , yol ne gezer Bilmiyorum köye nasıl ulaşılacak Yani bu kışta kıyamette Öğretmen olarak göreve Zara-Kümsür de başlanacak Daha işin başında yaşananlar Yaşanacakların yol haritasıydı sanki Ümitsizliğe de düşmek istemiyorum amma Yaşanacaklar hayatımın dönüm noktası olacak belli Köye gelişim uzun ve ayrı bir hikaye Zaten olanları da burada anlatacak değilim şimdi Yani demem o ki Her ne kadar olsa da yaşananlar bana ait Aslında benim dışımda ki hayata yanıt Doğrusunu sorarsanız hayat gibi bir hikaye Hikaye gibi bir hayat Çünkü ben böyle bir hayatı Kemal Tahir de ,Fakir Baykurt’ta okumuştum Neyse daha fazla uzatmadan başlayayım Dedim ya yıl seksen dört Sivas İlli-Zara –Kümsür ‘deyim Kuş uçmaz ,kervan geçmez Bir dağ köyünde Öğretmenim Burada başlamadı şairliğim Ama daha çok burada şairleştim Hasreti burada yaşayıp Vuslatın anlamını burada anladım Yalnızlığın , Çaresizliğe dönüştüğü bekar odamda Duygularım karmakarışık şimdi Düşüncelerimse belleğime hoyrat Baktıkça ufka Ağlamamak için zor tutuyorum kendimi Sözüm ona “erkekler ağlamaz” mış ya hani Kim demiş onu Anası bile ağlarmış vallahi Hoş gerçi Ufuk dediğinde Sıra sıra dağlar ya Zannımca Açık hava hapishanesi dedikleri bu olsa gerek Ulaşım haberleşme ne gezer Uzaklarda kaldı şimdi özlenen hayat Yani dağlar var arada Dağlar yüce dağlar sarp Dağlar ki umuda inat Melül mahzunluğum Gülmeyi unutmuşluğum işte bu yüzden İşte bu yüzden pireler devleşir Devler cüceleşir Ve bu yüzden hasret sevdanla katmerleşir Bakarımda ufka Sıla gelir aklıma Sevdiklerim, sevenlerim Sen gelirsin daha çok da Geçmişi yaşayamamak adına olsa gerek Sonra bir burukluk kaplar içimi Ve gurbet… Gurbet ki özlemle bütünleşir Sonbaharıdır sanki ömrün Umut çaresizlik içinde güçleşir Prangadır sevdaya umutsuzluk Hasret azılı bir eşkıya olur Bir eşkıya ki başına buyruk Yalnızlık mı .. O tarifi imkansız bir sancı Dinmeyen dinmeyecek bir sızı Düşmeye görsün bir kere yüreğe Ne aklından çıkar adı nede silinir izi Üstelik öyle bir davetsiz misafir ki Sormaz bile kimseye gelip gelmeyeceğini Dolaşır durur yalancı pehlivan misali yalın-kılıç Dedim ya güç yetmez bir türlü İşte bu yüzden görsen de suç görmesen de suç Kaşif Kani ERTÜRK |
Yalnızlık mı ..
O tarifi imkansız bir sancı
Dinmeyen dinmeyecek bir sızı
Düşmeye görsün bir kere yüreğe
Ne aklından çıkar adı nede silinir izi
İyi ki varsınız değerli öğretmenim, sizlere ne kadar övgü yazsak az gelir körpe yüreklerin baba ocağından gurbet kucağına düşmesi zorlu şartlar altında görev yapması kolay değil, keşke ömürler nice kırk yıllar vefa etse sizlere minnet için tebrik ediyorum çok duygulu çok güzel dizeler .yine geleceğim geç kalmışlığımın affıyla başarılarınızn devamını diliyorum selam saygılarımla.