İNADIM İNATBir sana olan tutsaklığım Birde şiirlerimdeki sen Tıpkı rüyaların gibi Bir tek onlar değişmedi biliyor musun Sonra yaşanmışlıklarım.. Yani yaşayamadığımız yaşanmışlıklar Onlar bile senden vefalı çıktı Bakar mısın şu resimlere göçmen kızı Zaman zaman sarsa da acısı içimizi Hatta yaksa da yüreğimizi Tüm pişmanlıklara tüm keşkelere rağmen Yine de aranıyor işte mazi Aranıyor yüzün, gözün, gülüşün Aranıyor baygın baygın bakışın Sevda sesime sağır oluşun gelirde bazen aklımla Hayalin hatıramda sesin kulağımda çınlar Acıya ağıt misali bir hüzzamda Sonra sana ait ne varsa hatıralar adına Kör olur sağır olurda duygularıma Ne mektup nede resimlerin Küsmüş gibi ,onlarda konuşmazlar Aslında bilsem hatta olsa da her ne kadar Çaresizlikler içinde yaşanan mutluluğa inat Acı ve hüzün sarsa da gönlümü saat be saat Yine de resimlerinden medet umarım maziye ait Vuslatı hasrete sarsan da bazen Dost ağzıyla gelen bir selamda avuntu Yine de sıkılan elde muhabbet olun çoğu zaman sanki Yani demem o ki , Yalnızlığa çare, çaresizliğe umut Bazen de vefasızlığa adres olun inadım inat Kaşif Kani ERTÜRK |
andariman olmalı insan, vefalı olmalı araya iki damla saklanmış olmalı
olmalı işte hatırlanacak bir şeyler...
vefasız nankörlere de selam salınmalı arada sırada ...
“sağlık olsun be, bunu da yaşamak varmış” denmeli gayri ihtiyari
ansızın akıla düşmeli
akla düşen kaleme renk olmalı, olmadı şiire mısra ...
velhasıl insan” yaşadım da yaşlandım” diyebilmeli
“yaşlandım da yaşadım mı “değil…
ama tebessümle, ama içi yakan bir ateşte
ama olmalı bir şeyler hatırlamaya değer cinsinde///
saygıyla...