BANA AĞLAR İSTANBUL
Soluksuz zamanlarımda
Yüreğimi kaplar sim siyah bir bulut Eser İçimde lodosu olmayan deli fırtına O hesaplar zamansız günleri Şimdi sana düşer İstanbul yapraklarım İçinde sen ve ben olan Bir martı kanadına uyanırken alaca sabah Sanki gök delinmiş bulutlar siyim siyim Sanki bana ağlar İstanbul İşte bir garip hikâye Okumasını bilene satır satır yalnızlık bakır köylüm Yaşayamadığım bilmediğim baharın tadını İçimdeki ağıtlarla denizine akıtıyorum Sabahın ayazında yârini anar gönlüm Soğuk kayalarda martı sesi dalgalara karışır Limanı olmayan kayalıklarda bir mum gibi erirken Parçalanmış gönlüm kadar, başka gönül duymadı Gün ağardı gökyüzü darmadağınık Yıllara yenik düşmüş yorgun gemi gibiyim Yüreğimden gelen inçe hıçkırık alıp götürdü beni uzaklara Yağmur ve soğuk iliklerime işler Ne gelen var nede giden Vakitsiz zamanlarımın sayılı saatlerinde Yel kovan durmayıp dönerken Dalgalara bakışlarım, kayalar kadar soğuk Dilimde sözcükler tutsak Usuma inerken bir balyoz Yüreğim hıçkırıklarla dağlanır İstanbul sanki halime ağlar kanadı kırık bir kuş gibi Bitmez yolların yokuşundayım şimdi gülüm |
Gün ağardı gökyüzü darmadağınık
Yıllara yenik düşmüş yorgun gemi gibiyim
Yüreğimden gelen inçe hıçkırık
alıp götürdü beni uzaklara
Yağmur ve soğuk iliklerime işler
Ne gelen var nede giden
Vakitsiz zamanlarımın sayılı saatlerinde
Yel kovan durmayıp dönerken
Dalgalara bakışlarım, kayalar kadar soğuk
Dilimde sözcükler tutsak
Usuma inerken bir balyoz
Yüreğim hıçkırıklarla dağlanır
İstanbul sanki halime ağlar
kanadı kırık bir kuş gibi
Bitmez yolların yokuşundayım şimdi gülüm
.
Güzel bir konu, güzel bir şiir.
Tebrik ediyorum.
Selamlar…