GÖK YÜZÜNÜ ÇEVİRMİYOR
Nargile dumanına sarılmış otokritik , naçizane öğütleri paradigmaya çeviriyor
Gurupta güruh renkler ; kamer sıra savmış , önceliği kızıla veriyor Sirkülasyon senkronize , yıldızlar tekdüze ; tüm şimşekler büyülü göğün esiri, alınmışlar gizlice Samanyoluna çıkacaksak , karanlıktan göster süzeyim ışığını ; çoban yıldızı Aşk damlalarından ıslanırım diye korkarsan ; bırak çıkma dışarı Sadece empati penceresinden bakış at , yetmezse önyargının üstüne bir toprak at Çek burnuna geleceğin umut kokusunu , düne bugüne inat Damarlarında gezen haysiyetle yaşat ; mutsuzluğa büyük hezimet Niye frenler kendini insan , kopuk uçurtma özgürlüğünde yaşamak varken Neden iki kelimeyi esirger , yürekliliğin mazisine kar yağarken Keşkeyi lugatımızdan silecek , belki de doğru kişi olacakken Mumdan gemilerle ateşe yürümek , çok mu zor olacaktı ? Mühürlü sandıklara gizlemişsin kalbini , seçmişsin olmayı yalnızlığın sakini Gemi rotasını güvenli koylarda tutmuşsun , ertelemişsin kahr-ı kederini Mazeretlerden sığınıak yapmışsın , bilmiyorsun nedenini Sadakatsizliğin çeperinde süs olacağına , özgürlüğün toprağında ol humus madeni |