SemaEski bir türkü sen gibi dilimde... Sol yanımın esintisinde savurduğum bedenim Düzlüklerin en ucra yamacında ensemde senin kokun Ama sen yoktun... Hasretimin en dayanılmaz haliydi gözlerin Gök yüzü sendin yer sen bu Sema da... Ah bir de seni kucaklıyabilsem Saflığın kirlenmişken yine de Aşktın sen... Sensiz ömründen giden yıllar gibi kaçıp gittin benden Sensizliğe bir suret ölüm kadar gercek Yalanların ardına saklanmış bir hayatı yaşamışız biz Sancılı ayrılıkların birleştiği bu güne kadar Herşeyden kaçabilirsin ama benden asla Yüreklerimiz böyle aşkla yanarken asla Düş yağmuru ağlamaklı gözlerim Hasretim tenine hasretim sevgilim... Kimse bilmesin yağmurlardan başka Ne senin yaşadığını içimde Ne nefes aldığımı gözlerinde Bu kadar severken birbirimizi Üzmesinler artık bizi... İhaneti koynuna saklanmış bir aşk değiliz Biz bir birimiz için yeşermiş filizleriz... Yunus Özkan |
kalemin daim olsun ve yüreğin hiç susmasın