gümüşlü aynaönce; e’lif ile başladım anlatmaya. atının terkisinde, ters oturan seyyaha. gümüşlü aynamın, yamuk yumuk buğusunda soyundum kelimelerimi ama o; yürüdü fırtınanın ortasına. hakimiydi sanki bu deniz manastırının elimde yırtıcı kestaneler, topladım altından ayaklarının. duymaz,ıslanmaz gibiydi. anlatsam anlamaz bir halde. ve sol tarafı başka bir hükümde. oturdum gölgelsine, ürpersem de soğuk sudan, hissizliğe arındım önce. bilmem ne kadar bekledim umarsızca. ve ; seyyah konuştu : aldın ödülünü, ebedi suskunluğu... ........................ gümüşlü aynam elinde, kendimi gösterdi bana, pırıl pırıl bir ben ile. |
AHMET AYAZ