kısırdöngü
unutamıyorum...
gözlerindeki kırgınlığın haykırışını. elinde kalan hayallerinin, tuzla buz gibi parçalandığını. körelmiş kelebeklerin biliyorum. üzüm kurularından medet ummaktalar. vurgunun külliyat gibi ağırken, rengarenkler kavanozda solmaktalar. biliyorum... sol omzundan,ağır gelmektesin dizlerine geçirilen her bir iğne, teğelle tutunurken bedenine, ben biliyorum, hurma ağacına doladığın kurdeleyi. bir kısırdöngü ki halin, her yanın perperişan. kuru kırıntılar misali, umutlarını ufalandıran. anlıyorum... zoraki uğruladığın huzura, sığınacak bir yer bulamadığını. dirheminde dörtte biriyle umudun ışığını aradığını. ama ben; bir şey yapamıyorum. |