)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-311-)(-)(-)(********************************************************************* ********** Deli Gönül ********** İşte dünya malı dünyada kalır Şu dünyanın sonu boş deli gönül Kesildi takatim gücüm kalmadı Oldu kara bağrım taş deli gönül Felek pençesini sineme taktı Zehirli okunu beynime çaktı Gizli gizli kanım içime aktı Aktı gözlerimden yaş deli gönül Bazen aşka gelip aşktan doğardın Bazen bulut olur göğe ağardın Bazen yağmur olup yere yağardın İster çağla ister coş deli gönül Emini’yim siyah saçım kalmadı Şekiller değişti biçim kalmadı Artık dayanacak gücüm kalmadı Yenildin hayata tuş deli gönül ************** Aşık Emini ************** 1943 yılında Zile’nin Hatippınarı köyünde doğdu. Asıl adı Emin Düştü’dür Küçük yaşlarda türkü söylemeye, şiir yazmaya başladı. Köyünde çobanlık yaptığı zamanlarda daha çok Karac’oğlan geleneğindeki şiirler ezberleyen Emini bağlama çalmaya daha sonraki yıllarda başladı. 1962 yılında Ankara’ya yerleşen Aşık Emini, burada hem değişik aşıklarla görüşüp geleneğe ilişkin bilgisini artırdı hem de çeşitli işlerde çalışarak yaşamını sürdürdü. Şiirleri birçok dergi ve gazete yayımlanan Aşık Emini, değişik yörelerde yapılan yarışmalarda ödüller kazandı. 1975 yılında kurulan Halk Ozanları Kültür Derneğinin oluşumunda bulundu. Bugüne dek birçok kaset ve 45’lik plak dolduran Aşık Emini, şiirlerinin bir bölümünü »Atatürk’ün Türkiyesi« ve HAGEM tarafından hazırlanan »Gönül Deryası« (1990) adlı kitaplarda topladı. --------------------------------------------------------------------- ..................................................................... )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-311-)(-)(-)( Şu sevda çölünün sahralarında Leyla’yı bulursun koş deli gönül Şu geçen zamanın bahrelerinde Yere parça parça düş deli gönül Taşırsın bu aşkı mahşer gününe Yaptığın suçların korlar önüne Kor olmuş közleri aldın sinene İster yan istersen piş deli gönül Yığar dertlerini sonra devreder Umulmadık anda durup fevr eder Biliyor sevdiğin amma cevr eder Ondaki bu yürek taş deli gönül Kaşları gerilmiş yaya benziyor Bakışı limana koya benziyor Siması güneşe aya benziyor Hilâldir ondaki kaş deli gönül Bitirir öldürür gör avazları Önününe serdirir bahar, yazları Bitmiyor bir türlü cilve nazları Çok ağrır sendeki baş deli gönül Gözleri kıvılcım ateş saçıyor Görünce gönlün de güller açıyor Sen yaklaşıyorsun o hep kaçıyor Tesellin hayalle,düş deli gönül Hep vuslat olmalı yâr ile kavil Canan tarafından hem öv hem övül Lüzumsuz diyor ki hem sev hem sevil Karşılıklı sevmek iş deli gönül Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz BAHRE:Satır,balta FEVR: Birdenbire, düşünmeden yapan cEVR: Eziyet,sıkıntı |