Nokta ile Virgülden önceki ŞiirBöyle Buyurdu Zerdüşt Sei so wie du bist, olduğun gibi ol (Nietzsche) Bu ağacın altında, bir de bu rüzgarla size birşey anlatamam dedi mi zerdüşt Ama neden –dediler mi- bilinmez … o devam etti Kulağa örülen örümcek ağlarına bile söz geçmiyorken ve söylenenler bir rüzgarın hışırtısında kalırken ve iki gözümden esirgediğim iki damla üzerinize dolu olarak düşüyorsa eğer, size birşey anlatamam… Ama neden dediler mi bilinmez! –durmuştu durumuştu zerdüşt- Bap 888 Deliğinin yılana ağıtı bölümünden tıslayan Sırtınızdaki yükün sırtına çıkın buyurmadı buyuran! Yıllardır insanyüzü görmemiş, yalnızlıkdağlarından inerken bir ormanda yaşlıbilgeyle konuştular: Tanrı ile şeytan’ı barıştıracak bir yol biliyorum artık! Bir şartla anlat derim sana bildiğin yolu, o da şurda ki yılan ölüsünü başımdan al! Tamam dedi saçı-sakalı karışmış zerdüşt, ama bir şartla sende bana ölümsüzlüğün anahtarını vereceksin! Yılanı başımdan alınca ölümsüzleşeceksin! Bap3 Düşünceler büyücülerle paylaşılmadan bölümünü 1 geçince Mezarlıklar dar gelir artık şarlatan ölülere, ölülerinizi götürürken yalnız insanlara taşıtmayın. Yalnız insanların tırnağından kir gelir de sonsuza kadar temizlenemezsiniz. "Ölümlerinizi; hayvanın otlamadığı, ateşin yanmadığı, ot olmasın yeterli Tanrı’nın uzağından otuz adım uzağa gömün" buyurmadı zerdüşt. Bap, prolog ikinci sayfaya niye indim insana bölümünden Papatya bulunmayan dağların eteğinde bir tane bulmuştu! Seviyor, sevmiyor, seviyor sevmiyor, seviyor sevmiyor… Diye yoldu kanatlarını zerdüşt Bap 1255 Uykuda mısın sevgili yarim bölümünden Birgün zerdüşt çayırda yatıyordu – çayırda yatmaya alışmış gibi- Büyücüler girdi arasına, ögrencilerle, öğrenilenle. Şiirler düzdü dümdüz büyücü Seviyorum, üşüdükçe seviyorum Bana yanmayan ellerini ver Ayağım üşümüyor Kovuldum yurdumdan Avcılar ve bulutlar ekleyeceğim ardıma Ölüyorum Zerdüşt dayanamadı ve ağlayan büyücünün gözüne soktu sopasını. Şimdi ısıtırım ben senin ayaklarını sopayla, iyi bilirim senin gibilerin bacak ısınmasını dedi ve çayırda yuvarlandı. Çayır Türküsünden çalıntı Zerdüşt dostlarına üstinsanı anlatırken zaman o kadar gecmişti ki, bıyıkları çenesine kadar uzamıştı. Ayna aradı bulamadı, mağarasının önündeki dereye eğilip bıyıklarını kısaltmaya başladı. On dakika geçti veya geçmemişti mağaradan A-ii sesleri yükselmeye başladı, birkaç kez tekrarlanınca bu merak etti neler oluyor diye, bıyığının bir tarafını kısaltmadan mağaraya yöneldi! Ne görsün tüm dostları yüklerini taşısın diye getirdikleri eşeğin önünde tapınıyor… Papaz: ah tanrım ne güzel gözlerin var… A-ii Topal: ah tanrım keşke benide dört ayaklı yaratsaydın… A-ii Bilge: ne kadar akıllısın üç harfle neler neler anlatabiliyorsun… A-ii A-ii… A-ii… A-ii Zerdüşt yarım kalan bıyığını sıvazlayarak buyurdu; üstinsana geçiş başladı, bugünü eşek bayramı ilan ediyorum… BBG Şenlik bölümünden |