ölür ulan ölür
ölür ulan ölür
kapıları mühürlediler güneşi sokmuyorlar içeri ayak parmaklarım donuyor romatizmam var benim hele gardaş nerelisen şiven yabancı değil söyle bana kimlerdensin ne işin var burda senin burası son durak otobüs gelmez arkadaş herkesle vedalaş geri dönmek yok arkadaş ben buraya kahpe bir kurşunla gelmedim ben buraya dost hatırına gelmedim ben buraya kömür karası gözler için unutulan sözler ile geldim dışarda kar var yüreğim yanar dışarda yağmur olur gözlerim ağlar gün gelir kendimle savaşım son bulur bir mahkum soğuk ranzada ölür ölür ulan ölür izzet dinçkurt |