dört kardeş
biz dört kişiydik
dört buğday tanesi dört tomurcuk dört başaktık biz kopardılar birimizi bir ağacı kökünden sökercesine hiç suçu günahı yokken aldılar aramızdan götürdüler çok uzaklara umut diyarına yarınlara götürdüler sevgiyi götürdüler kardeşliği götürdüler kaç hasat geçti yine gelmedi kaçkere yağan karlar üstümüzü örttü gene gelmedi gene gelmedi yoksa gelemedimi bunu bilemedik top oynarken yanımızda yoktu misket oynarken yoktu bahçelerden incir çalarken bekçiye yakalandığımızda da yoktu sonra birgün o geldi şive değişmiş din değişmiş herşey değişmişti sadece ismi vardı bizden olan şimdi onuda değiştirmeyi düşünüyor müslüman ismiymiş |