Günahkar Söküğü..Senden fazla sessizdim Yokluğun Sırtımda dikiş tutmayan ağrı Gözü doymaz hançer pırıltısında Kanla karışık bültenlerde Bir kaçak gibi Bir suçlu gibi Aynada ki yüzümle aradım seni Aynada ki yüzünden utanan zalim elinde.. Senden de çaresizdim Yaşam direncim bakir Gölgene ulaşabilme adına Bir ömrün sonsuz bekaretini sundum Kulağına fısıldadığım Cudi masallarına.. Sende yaşayan yürek Ölümlere tililili çekerken Bilmez miydi senden gitmeyi Bilmez miydi Yüzün yüzümden yüz çevirdiğinde Yüzün gökyüzünden üstüme düştüğünde Demez miydi Toprak böyle buyurdu Uçurumlar haykırdı Yedi cihan sallandı Bilmez miydi senden gitmeyi.. Şimdi Rüzgar tanıklığında kızıl bir yokluk Zamanın elindeki kına kokusu Ah yokluğun Dicle’nin bağrındaki iniltiyle Fırat’ın dayanılmaz homurtusu.. Yokluğun Kürdî coğrafyalarda kaybolan umut Yüreğimde ateşlenmiş fünye Beynimde meçhule patlayan fren Ah yokluğun Arşı titreten korsanlığımı hiç eden Yaralı dağlarımın kabuk bağlamayışı Düğmelerin söküldüğü kuytularda Garibana günahkar söküğü diktiren.. |
çok şiir
buna derim heval.