Mülteci Gölgem..
Kokuna susamış nefes kuruluğuyla
Çatlamış dudaklarım duaya durdu Etin tırnaktan ayrıldığı yerde Kader diye doldurulan günahlar Çıkartılır mı papazsız ayinlerde.. Gün yükü binmiş omuzlarına Bak yine Kambur gölgesiyle gök yağıyor üstüme Oysa ben hep sana geldim Bazen bir çocuk çaresizliğinde Bazen de parçalanmış bir anne yüreğinde Ben yalnız sana geldim Ah Azizler lanetlesin dilimi Adın için Senin için Pervasız bir yemine revan edildim.! Avuçlarımda patladı İzini sürdüğüm bütün zulalar Uzağına dalan g/özüne kurban oldum Mülteci bir sığıntıyım İbreti alem niteliğinde Sensiz gölgemi ne edeyim Şu yedi tepeli kentte.. O küçücük yüreğinle Kocaman sevdalar yaşıyormuşsun İnadın inat benim gibi Sevdanın yanağına En kutsal Gamze’yi yakıştırıyormuşsun.. Artık Zaman çırpınıyor eşiğinde Zaman Yokluğunun Fuzuli’liğinde Gelmen lazım senden uzaklara Belli mi olur Belki umutlar açılır alnımızın falında Gelmen lazım Son nefes dudağımda Yüreğim terletecek yüreğini Ah oğlum Bu canım artık Alınmamış Muradıyla Bir tek kendini boğmaya yeminli.! /Değerli dostum,yoldaşım, usta yorumuyla şiirime can veren,nefes olan Hasan KARAŞAHİN’e sonsuz teşekkürlerimle../ |
Yokluğunun Fuzuli’liğinde''
..
Tebrikler.