)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-300-)(-)(-)(
---------------------------------------------------------------------
********** Kalmadı ********** Kırk yıl oldu bu sevdaya düşeli Kendime yetecek erkim kalmadı Kafam karışalı aklım şaşalı Feleğe vuracak çarkım kalmadı Aşk beni coşturdu şaha kaldırdı Kor ateşli sevda ile doldurdu Diyar diyar Aslı diye yeldirdi Benim Keremlerden farkım kalmadı Yar aklımı aldı seyrana çıktı Yakasız gömleğin eğnime taktı Beni ateşine yaktı ha yaktı Artık cehennemden korkum kalmadı Görün Divani’yi ne yaptı netti Bir sevda uğruna ömrün tüketti Telleri eskidi ezgisi bitti Daha söylenecek türküm kalmadı ************** Ali Divani ************** 1951 yılında Merzifon’un Küçükelbiz (şimdiki adı Küçükçay) köyünde doğdu. Asıl adı Ali Kiziroğlu’dur. İlkokulu köyünde ve Merzifon’da okudu. Ortaokul ve liseyi ise Merzifon’da bitirdi. İlk dönmelerde Nikabi ve Fehmi mahlaslı dedesi Mustafa’nın bazı yaşlılarca kendisine aktarılan şiirlerini öğrenen Ali Divani zamanla kendi de yazmaya başladı. Cemlerde dinlediği dede ve zakirler aracılığıyla bağlama çalmayı öğrendi. Aşıklık geleneğine ilişkin ilk etkilendiği ve yardımın gördüğü kişi ise Sungurlulu İrfani oldu. İrfani’nin ölümünden sonra ise bir süre Artovalı Mazlum Dede’nin yanında kalarak bilgisini pekiştirdi. Mahlası da bu dönemde Mazlum Dede tarafından verildi. Sonraki yıllarda Turhallı Kul Semai, Almuslu Selmani gibi aşıkların desteğini gördü. Değişik zamanlarda Veysel, Ali İzzet, Daimi, Şekip Şahadoğru, Hüseyin Çırakman, Mahzuni gibi aşıklarla görüştü ve dostluk kurdu. Katıldığı şenlik ve yarışmalarda birçok ödül alan Ali Divani’nin şiirleri çeşitli araştırma, gazete ve dergide aktarıldı. Ali Divani’ye ilişkin ayrıntılı bir araştırma Sabri Yücel tarafından »Merzifonlu Aşık Ali Divani-Yaşamı, Sanatı ve Şiirleri« (2003) adıyla yayınlandı. KAYNAK:© BeKa Sitesi --------------------------------------------------------------------- ..................................................................... )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-300-)(-)(-)( Sıla gibi var mı güvenli emin Şimdi gurbet elde terkim kalmadı Çaresiz kalmışım al sana yemin Sanki neslim bitti ırkım kalmadı Her zaman bu garip çile çekendi Kurtuluş arayıp yola bakandı Tam başardım derken gücüm tükendi Damgamı vurmaya sirküm kalmadı Nedeyim güzelim ey buğday tenlim Şükür Yaratana açıktır anlım Sevdanla kavrulur şu deli gönlüm Sevmeye takatı berkim kalmadı Aynaya baktımda dedim n’oluyor Sanmayın Dünya’da çilem doluyor Alnımda çizgiler vadi oluyor Sıvası, kınası, kürküm kalmadı Kaç defadır papatyadan fal tuttum Ben bu gönlü yıllar yılı avuttum Tebessüm, gülüşü çoktan unuttum Gülecek dudakta örkim kalmadı Bundan gayrı bizi Mevlam koruya Cevap almaz oldum hiç bir soruya Dönemedim gurbet elden geriye Viran oldu evim barkım kalmadı Gün gelip ederiz bizlerde veda Kalırmı bizdende hoşça bir sâda Lüzumsuz diyor ki yalan Dünyada Yaşayan ölüden farkım kalmadı Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz ETEK YAZILARI TERKİ:ARKA,DEVAM,DESTEK SİRKÜ:İMZA ÖRNEĞİ BERK:sERT,DAYANIKLI,GÜÇLÜ TAKAT:DAYANMA GÜCÜ ÖRK:YETKİ ERK:Bir işi yapabilme,güç,kudret |
uzun bir ayrılıktan sonra sizlerin mısralarınızla buluşmak hem hal olmak ne güzel
tebrikler teşekkürler selamlar
ustam berk; şimşek gök gürültüsü olarak biliyorum acaba yanlış mı hatırımda kaldı