Dert'leştik I
Efkarlandığımda şiir içerim ben
bilmem kaç satır hem de dur, sana da koyayım önce dertleşelim sonra gitme.. dinle, kafiyeyi tutan ellerin çatlıyor sıcaktan öyle içim yanıyor ki dumanım çıkacacak avuçlarımdan sırtımdan çıkardığım bıçaklarla da geceyi kessem sansürlü acılarımdan çıkan haykırışları bulanıklığıma gömsem.. belki, bir sigara yakarız ama içmeyiz kendi kendine yansın dursun benim gibi hele dudaklarına hiç değmesin içinde bir yer cız eder de ağlayıp iki damlayla söndürmeye çalışırsın hatta bir boku beceremezsin boğarsın.. (ne boku lan, ağlama diye dedim..) belki, bir içki koyarız kadehlere kötü kokusu doldurur burnunu tenimi içine çekmek istersin hastalıklı ayrılığın iltihapı patlar o an korkar kaçarsın yalnızlığından geri dönersin bana.. bak, dünya dönüyor hem de her gün sen sadece bir gün döneceksin ekvatorun, meridyenin Allah belasını versin birkaç adım sadece yorulmazsın.. yine de, bir otobüse bin hiç yorulma sakın kıyamam öyle çok özledim ki seni geldiğin gün yalnızlığımı turlarız çünkü çok yorucu çünkü çok yoruldum.. neyse, bak heyecanlandım kısa kesiyorum bileklerimi ; sen gel de sana gidelim.. Ahmet Kastancı. |