DÜNDEN BUGÜNE AİLE
Eskiden ailenin iklimi hasanetti,
Biz süpürge eylerdik yuvaya saçımızı; Hasenatımız içten bağlılığa senetti, Böyle el ele verdik, eğmedik tacımızı. İki baş bir yastıkta ahde vefa ederdi, Evliliğin miadı ölüm ile biterdi, Gidenin hatırası ocağında tüterdi, Bu yadigârda gördük ninemi, hacımızı. O zaman gönül aşkı sadakatte arardı, Evliliklerimizde ihlâs düzeni vardı, Hoş nevanın yerini kirli hevalar sardı, Aktüalizme vurduk manevi açımızı. Maneviyat fakiri olup, maddeye taptık, Nefsimizin köpürmüş duygularına saptık, Geleceğe haramdan çürümüş köprü yaptık, Görmedik yaramızı, duymadık acımızı. Yüzlerimiz matlaştı, düşlerimiz renk attı, Ruhlar karbonlaşarak birlikteliği sattı, Ayrılıkların seli aşkı önüne kattı, Teneke yuva kurduk, paslattık sacımızı. Vatana ve millete hayırlı olsun derdik, Halis bir teveccühle çocuk yetiştirirdik, Şüphe ile devşirdik, zulüm ile bezdirdik, Akı karaya yorduk, kaybettik kaçımızı. Hani o mütebessim yuvanın sıcaklığı? Nerde tenvirle yanan hanenin ocaklığı? Nefsi haramilerin adetten kaçaklığı, Meyhanelerden sorduk kaybolan bacımızı. (Hasanet:Dayanıklılık) (Hasenat:Hayırlı işler)Bir soru üzerine belirttim. |
mazinin altın sayfalarında aile edep adap ve vefa
saf katıksız muhabbet
layık olduğu yeri alan şiirinizden dolayı tebrikler selamlar