Çocukluk
Belki de en iyisi çocukluk.
İnsanın kaderi değişti değişeli aşkla. Geri de kalan ufak eller, kısık notalarda atan saf kalpler, ve kulağında hep neşeli müziklerle belki de en iyisiydi çocukluk.. Tanışınca insanoğlu şeytanla büyüdü çocukluk, yükseldi.. içerilerde kalırken çocukluğumuz, içimizdeki çocuklara asmazken kulak, uzaklaştıkça uzaklaştı çocuk kalmak. Hayaller derinleştikçe, şekil alıp, soyutlaşınca acılar, geride minik eller ve uzaktan neşeli seslerle uzaklaştıkça uzaklaştı.. Büyüyemedik daha fazla ve küçülemedik de. Mutlu olmayı bile beceremedik doğru dürüst. En iyisiydi işte çocukluk. Tüm olumsuzluklara protesto olup, savaşlara ve ayrılıklara o masum bakışlardı küçük gözlü pencerelerinden. Çok özledim çocukluğu, her şeyden ziyade. Havadan süzülen kar tanelerini görmek için, sokak lambasının ışığına bakardık pencereden. Ve geceleri yukarı bakıp ay dede derdik mehtaba, dedemiz sayıp. Fakat zamanla içimizde kaldı çocuk. İçine kapandı kapandıkça kapılar. Uzaklaştı çocukluk geride minik eller ve uzaktan neşeli sesler uzaklaştıkça uzaklaştı.. Ağladı içimizde göremediğimiz çocuk, gülmelerini bırakıp da geride. Belki yanılıyorum.. Ama, en iyisiydi be çocukluk.. // Anıl Müçeoğlu |
şimdi içimizde ki çocuk...
sevgiyle kal