14
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
2812
Okunma
onlar ağlak kaldırımların bekcisiydi
anaları toprak olmuştu
soğuk kaldırımlar yatakları
yorganıydı gecenin zifiri ayazı
sığınaktı bir şişe tiner
onlar sadece göz ucumuza ilişen
ama hep görmek istemediklerimiz
kimine göre iblisin dölüydüler
cehennemin sessiz çığlıkları
hiç bakanları olmamıştı gözlerine
saçlarını okşanyan varmıydı
onu da çoktan unutmuşlardı
doğudan kaçıp gelmişti
belki de kapı komşumuzdu
bilemezdik ki
hiç bakmadık ki kirli yüzlerine
her şeye rağmen parlayan gözlerine
bakamazdık çünkü onlar kirliydi
zihnimiz bunu söylüyordu
taşlaşmış yüreklerimiz karşı koymuyordu
sadece hayatın parçaladığı kıyafetleri
güzellikleri saklayan kiri pası görüyorduk
su görmemiş ellerine
vicdanı rahatlatmak için verilen üç kuruş
yastıkla barıştırırmı başımızı
onlar gecenin ayazında titrerken
bir kartonu yatak ederken
nasıl rahat uyuyor insanlık
isimlerini hiç sormadık
kendimizce biliyorduk
onlar sokak çocuklarıydı
bir ateşin etrafında ısınmaya çalışan
yanlarından geçerken
başımızı çevirmeye korktuğumuz
düşünmeden yüzlerine bakmaktan iğrendiğimiz
masum çocuklardı onlar
hızlı adımlar ile terk ettiklerimiz
bir gülümsemeyi çok gördüğümüz
ağlak kaldırımların bekçileri
kibirli bakışların ardındaki
onurlu bakışlardı onlar
biz unuturken insanlığımızı
tanrıda unutmuştu onları
tek dostları sokaklar,kaldırımlar
otururken bir kaldırım taşında
unutmak insanlığa bir ceza
tanrılara ödül ise
bağışlanmayacak bir şey yap insanlığım
tükür suratına
kendini kaybeden insanlığın ...
5.0
100% (20)