**lahitimdir artık yokluğun**(som aşktan bir şiir yamacında)
-I-
kan kızılı ay... ve bak kendi kurt adam hikayemde, boynumu parçalıyorum hasrete sinmiş kokunla. yüzüm ve hüznüm değdikçe yalnızlığının kanatlarına çırpınan ruhum daha bir yaklaşıyor zaman denen o tuzağa... -II- saklı hazinelerin krokisini yitirmiş bir seyyah gibi aranıyorum bana bıraktığın bu keşmekeş içinde. ne olurdu tanyelinden vazgeçseydi bugün güneş! ve yakıp kurutsaydı aramızdaki mesafeleri... iblisin kanımda soğuyan nefesi kevni bir yolculukla sonlansaydı, fitne-fücurdan kanat açsaydık o en güzel olana... -III- kendi kasidesinde büyüğüne sövmez ya divan sahibi, kırılan kanatlarımı şimdi al taç yap yokluğumun başına. tek bir sözüm bile yok ardınsıra gidildikçe başkalaşan ve sonunu bir hiçe bağladığın bu yolda. -IV- avludan geliyor o sesler... belki bin güvercinin kanat sesleri... benimkileri kırdığın o gün sustu kalbim. avludan geliyor o uğultu ve az sonra boyunu aşacak sabah. ardınsıra, yüzüm ve hüznüm kaç arşın bilemedim. bıraktım dilimi sana adadığım aşkın ağzında. sustum ve sen de sustur artık hasretlerini! al ve göm beni som aşktan bir şiirin yamacına. bir hikayesi olmaz her yokoluşun illahaki; kalbindeki saltanatım son buldu, lahitimdir artık yokluğun vesselam! aralık bir-ekMek aRası şaRapNeL-iLker... |
Duamla her dem