Su Nazı
Sarınca hoş ıtırı buğu buğu boşluğu.
Bir masal girizgâhı bin efsane demlenir. Demlikle semaverden ilham alınca kuğu. Muhabbet faslı başlar ve meclis kademlenir. Açılır enginlere atlas yelkenli gemi. Yelesi ipek atlar maveraya yol alır. Özenle yudumlanır sohbetin nazlı emi. Ilgarla gidenlerin mazide izi kalır. Bir şehnaz fasıl başlar dudaklar cama değer. Naz perisi gülümser ışıl ışıl gözlere. Bu nazlı zamanlara sarraf biçemez değer. Edası şiir olan köz dökülür sözlere. Buselik makamıyla yol alırken ehli dil. Nazın buğusu açar el değmemiş gül misal. Bulutlarda bin gizem hava ise mutedil. Uzaklardan el eder buğu bakışlı hayal. Yerenliğe çıkar yol o buğulu demlerde. Kapı çalar ansızın gelen Hızır belki de. Mihmandar olamayan ebedi matemlerde. Bu hüzün mevsiminde zaman zaman nem dide. Ankara,29.11.2011 İ.K |