Öteler
Yılların yükünü taşıyan bedenim,
Alabildiğine yorgun… Yenilip yıkılmış bir güreşçi... Dizleri üzerinde; Suskun...Dalgın... Ve belki de Fırtına öncesi sessizlik; Patlamak üzere olan bir bomba… Ve birden Beklenen o içli inleyiş... Haykırış… Gecenin karanlığını delmekte Yükselirken göklere çığlığım Yıldızlar kırılıp dökülmekte Kırılıp dökülen her parça Ayrı bir ayna… Bir gölge zıplıyor şimdi Yansımalarda. Ötelerde dolaşan, Benden bile kaçan Bir görünüp bir kaybolan Kahkahaları çınlayan Bir gölge… Ötelerde… Hani bir taş atılınca suya Sular kaçışır dört bir yana Dalga dalga; halka halka… Ve halkalanmış dalgalara, Işıklar binip kaçmakta Ya ben, Ben nasıl kaçabilirim ki? Nasıl binerim dalgalara Nasıl gidebilirim, Benden Ötelere… Mesela… Gözlerimi kapasam olur mu? Kaybolur mu benden ötesi, Ya da ben Kaybolur muyum; Yoksa yeni yeni kabuslarda Kan ter içinde Boğulur muyum? Bilmiyorum, Düşünemiyorum… Gözümü açınca bir gölge Kapatınca kabuslar… Belki de, Kurtulmak için kabuslardan Ya ben gitmeliyim benden ötelere Ya benden ötesi gelmeli bana Ya da sen beni Almalısın kollarına. Sıcak ellerin okşamalı saçlarımı Ve en başa gidip durmalı zaman… Fırtına kopmadan, bomba patlamadan Yıldızlar kırılıp dökülmeden durmalı Ben, henüz ötelerde kaybolmadan Daha öteden bir ses “Geri dön” demeli , Durmadan… Ve dağılınca kara bulut gibi kabuslar Gülen yüzünle Sen parlamalısın güneş gibi Sisler arasından... |
Saygılarımla...