YASAKMIŞ
Düşlerim de çoğalttım dilime haram diye
Yıkamam tabuları yüreğime dolar gam Bakamam gözlerine kanarsa yaram diye Sınırın ötesinde ey ulaşılmaz adam Bilirim bir köşede bilirim saklısıyım Aşk denen coğrafyanın madem yasaklısıyım Açmayan bir çiçeğin mademki arısıyım Bu gönül ordusunun yılmaz süvarisiyim Madem geçilmez olmuş orda bölgeler bana Niye göz kırpar durur bütün gölgeler bana Ferhat’ı tanımadan aşka kanun yazarken Mecnun’u ne anlasın çölde serap görmeyen Yıldızlara küs olan gece güne kızarken Sevgi tomurcuğunu yüreğinde dermeyen Suskunluğum da beni bensiz sorgulayanlar İnfazı uygulayıp sonra yargılayanlar Duygularım yerli de âleme muhacirim İnsanlık fukarası olanlara acırım Gözlerini kapayıp düşe dalamayanlar O ilahi kudretten nasip alamayanlar Razı olsam ne çıkar bahtımdan utanırım Hasrete benzetirim aşkın acı yüzünü Sevap kokan günahı bahçesinden tanırım Sancıyla paketlerim kapatırım hüzünü Perde iner gözüme engel olur yoluma Benimle inatlaşır sözüm geçmez soluma Aydınlanır seninle gece renkli her düşüm Atın arpa misali olacaksa düşüşüm Gem vurmak uymasa da kimyamın yapısına Bütün yollar çıkarır edebin kapısına Şiirler dökülse de kalemimin ucundan Gelmeyecek vuslatı yarınlara bıraktım Uzatma ellerini düşerim avucundan Çünkü senle gelecek tüm umutları yaktım Zaman başka olsaydı sahne ve dekor başka O zaman ölümüne sahip çıkardım aşka Bu yargılar kim bilir kaç günahkârı yakmış Rüyalarda dolaşmak bu iklimde yasakmış ‘Ben sessizce yaşadım bam teline mi değdim? Sığındım YARADANA sustum ve boyun eğdim Ayşe Kadıoğlu Yıldız 21-11-2011 |