KALANLARASonsuzluğu bulup da göç edenlere inat Hayatın bütün zoru yüklenmiş kalanlara İnsanlık pazarında hırsızlık olmuş sanat Madalya takıyorlar ömürden çalanlara Kalmanın zorluğunu yaşayanlar biliyor El elin yarasına acı biber diliyor Zamane uyar gibi İtibar ediliyor Kıblesini çevirip her yöne kılanlara Ne yapsan değişmiyor alnımızdaki yazı Doyursun gözümüzü iki karış arazı Bir gün gelip tartacak ölüm denen terazi Bilmem kaç gram kemik kalacak yılanlara Toplayıp kederleri anılara sızana Kaç hayat kapatılmış riya denen kazana Uyduruk anlatılar uymasa da izana Kimler inanmadı ki dökülen yalanlara Sana benzemeyenden kendini aklıyorken Kuş bile yavrusuna sütü yasaklıyorken Hevesleri toplayıp kursakta saklıyorken Yağmalanır niyetin verirsin talanlara Belirsizlik içinde oluyorsa bellisi Âmin der bir yalana yüzde yüzün ellisi Gösterirken kendini kaderin tecellisi Güz çiçekleri gibi açmadan solanlara Fitnenin çukurunu durmadan eşiyorken Karakış ta yanıp da temmuzda üşüyorken Göz denen o yapıdan ha düştün düşüyorken Kirpiğinin ucuna sağanak dolanlara Gönderilen tüm ahlar gök yüzünde kasılıp Çile yokuşlarında ayak izini silip Ne mutlu ki erdemin dergahını yurt bilip O gönül dağlarından bir hisse alanlara Ayşe Kadıoğlu Yıldız |
Kutlarım.
Saygılarımla.