Kapalıyız
Küfemin içinde ılık bir kasım gecesi
Şimdinin içinde buğulu bir sure Kıdemli acılarım bile pek keyifli Şekerleme yapıyorlar ruhumun kirişlerinde Kirli çıkılarım umarsız Belki de bugün Yeryüzü gamsızlar gecesi Kıssadan hissemin önüne bir sözcük atıyorum Nasıl da şımarıyor kerata Kendimi bir zamir gibi hissediyorum Kişileşmiş bir kisve gibi Bir kitabe havasındayım bu gece Bilmiyorum Belki de kitabına uyduruyorum sancılarımı Küçük sesli uyumum biraz uyumsuz o kadar Dilimin tansiyonundandır Düşündükçe cümlelerim kararıyor Ama nankör değilim Çok düşünü yedim onların Biraz da küfürü basmak istiyorum aslında Külahları değiştiklerime İyi işte Gece lütfetmiş Karanlığını bırakıp da gelmiş içime İyi bu loşluk Lüle lüle bir dinginlik İyi Derinimdeki umutlar Salt çoğunluğu sağladığına göre Toplantımıza başlayabiliriz arkadaşlar Nasıl olsa muvazzaf düşkünüz Muzip bir papatya Vazosunda beyaz değilmiş gibi davranıyor Yaprakları kıkırdıyor Belirsizlikle bir takas Komik çiçek Mübarek hissiyatlarımı sınıyorum bu gece Bir müddet müdaviyim “La vie en rose” un Bir süre nemliyim atmosferimde Ön sezilerim tavan arasında niyetliyim ön ayak olmayacağım karanlığıma Israr etmeyin yağmayacağım Kasırga kalmadı elimizde başka kapıya Yalın bir tadilat zamanındayım içimde fırsat bulup da uğrayamadığım yerlerimde Üstüme gelmeyin kapalıyız dedik ya Bunca ısrar griyi uyandırır Yokuz kardeşim Yarın gelin… Oktay Coşar |