Size geldimDerdim Allah diye diye Size geldim size geldim Sorman bana neden,niye Öz’e geldim öze geldim İlim hikmet semâhında Her gecenin sabahında Edep erkân dergâhında Toz’a geldim toz’a geldim Bağban idim yandı bağım Akıp gitti gençlik çağım Ne ölüyüm ne de sağım Göz’e geldim göz’e geldim Aşka düştüm yol verdiler Türlü türlü hâl verdiler Abdâl gibi dil verdiler Köze geldim köze geldim Seyyah oldum bağladılar Hasret ile dağladılar Güle güle ağladılar Saza geldim saza geldim Bahar idim vurdu hazân Çile doldu dertli kazan Yetim kaldı garip Ozan Güze geldim güze geldim Çatık idi düştü kaşım Karabasan oldu düşüm Hazırlandı gönül aşım Tuza geldim tuza geldim Dost dostuna hemhâl imiş Dili latif hem bal imiş Tutunacak tek dal imiş Hâza geldim hâza geldim Mecnûn diye horladılar Sabır diye zorladılar Günden güne korladılar İz’e geldim iz’e geldim Serverimiz güller gülü Çekip alsın bizden tülü Hüdâ bilir mü’min kulu Diz’e geldim diz’e geldim Kalemimin diktir başı Hakikati yazmak işi Ömür denen göçmen kuşu Giz’e geldim giz’e geldim Makberî’yim iş bu sene Kapanmadan gayri çene Sarılmaya bir kefene Bez’e geldim bez’e geldim Makberî……..19/11/?2011……..22:30…İst Makberî……..19/11/2011……..22:30…İst |
Hakikati yazmak işi''
Sen hakikatı yazmasan bu kadar sevenin olur mu, özü sözü bir OZANım, çok seviliyorsun çok
Hep var ol, o güzel tertemiz yüreğinle, hep bizimle ol
Şiirdeki ustalığın bir yana, daha önemlisi insanlığından ders alırız
Sevgiler, selamlar...