Korkunun ecele fayası var, ey yar!Kalbi olmalı Niyetin alinden edep koklanmalı Naz sadece sahibin için vecdinde aranmalı Şikayet edecek hiçbir hal bulunmadan aşk yaşanmalı Sevene nazar et Kendinden geçer, nasıl inler Ruhundan tebarüz eden sedayı terennüm eder Göz serinler, gönül yanmaya devam eder,ibret söyler Aşk, halin demidir Ruhun ram olduğu bir gerekçedir Hilkatini muhafaza eden ne varsa yakinen bilir Kalp sahibinindir, yürek bir et parçası kabilindendir Farkı fark ettiren İzan ve idraktir, kalbi inşirahtır Ruhuna yabancı olan can nasıl icmali inanacaktır Taklit üzre nefeslenmek, ömrü hasretmek zan olacaktır Vefa ruhun özündendir İrade sahibinin suhuletinden neşettir Ne vakit nefsine iltifat ederse zafiyete yönelendir O ne karanlık hevestir,aşkı kurutan fırsattır,dönektir Taşı seyret ve onu anla Bir katılık var şimdi seyreden nazarında Sakın zahirine aldanma, sabrın ve ecrin halinde yaşa Nice gönüller kuraktır, taşa nispet edecek kadar katıdır zanla Kamış ne hale geliyor Sineleri yeksan edecek kadar hicran zerkediyor Niçin dönüştüğü hal hüzün veriyor Nağmeleriyle telakki ettikçe niçin kalbe sürür bahşediyor Konuşmak için konuşma Her fikrin bir mazisi var, sakın ihmale alma Cezbetmek için kimseyi kandırma, ruhun nidasını anla Kalbinin nazargah olduğunu asla unutma, şek ve şüphe üzer bozma Mezar ne müthiş ibrettir Ölüm için şekillenmiş bir payedir, ne sessizdir Edebin haşyeti kulun en kıymetli değeridir, naiflik içindedir Tesadüflere itibar etmek nasıl bir akidenin rengidir, hak olan kaderdir Neslini bir gözden geçir Değil mi ömür sanki sessizce akan bir nehir Kalplerin keşfi nasıl bir delil, akıl ve izan bilmek için mehir Ne kadar sahip çıkarsan,aidiyetinle barışık yaşarsan aşk sana kefil Mustafa CİLASUN |