TUTUK/LU DİLİMbir kazık ki; çakanın elinde kalır acısı, yüreklere inen şamataların toprağın kokusu, vurur ayaz bulutların gece rengine, titreyen sancında savrulan mancırak ortasında insanlık bir sağa bir sola döner vidası sus/tum sus-tur-uldum. tutuklu dilim minicik serce yüreklerin çırpınışlarında kalan düş kırıntısı keskin bakışlarında kartal, uçuşur, leş aramakta yüreği, süzülür vahşi endamıyla gök kubbede sürüngenlerin kıralı şahmeranlara inat. delici sevdası sürünür ebem kuşağının rengine gizlenerek üff desen söner dönüşür gerçeğe sallanırken salkımlarında taze hanım eli kokusu sarar mis gibi havayı, pislik dolmuş ciğerler, oksijen vurgunu olmuş, sivri sinek misali atar zehrini saf kan duygulara genizlerde utangaç kırmızı kokusu dorukta nefisler düşlerin şah damarı kırık aymaz, doymaz yutar evreni şehvetin riya; söylemlerine tutunmuş timsah gözyaşları süzülür yanaklardan usulca, vezir-i azam sanki, pişmiş kelle yüreği dişlek ortada gel de küfür etme şimdi aymazlığına dilim sivri törpü tutmadı vesselam; vurdu baltasını enfeksiyon almış irinli yaralara pis koku sardı etrafı her bir hücre infilakta benlikler ise kangren. nafile kesip atmalı bu dili hazır af çıkmışken indirildi cezası müebbet’e vurulmuş mührü zincirin tutuklu dilim . ÜMMÜ AŞCI (üma) |
yürek coşmuş
şiirde...
şiir ki bunun için biçilmiş kaftan.