fakirliğin(m) delip, geçiyor yüreğimin sıva çektiğim yerleri......bir rüzgar parçalıyor Boğaz"ın ciğerlerini.. yokluğun yoksulu yine bir geceyi vakfettim, sensizliğe üç/beş devriyesinde Anemas zindanından çıkar,gelir tenhalarda sana biat eden cümlelerim. mıh gibi aklımda cancağızım; fakirliğin(m) delip, geçiyor yüreğimin sıva çektiğim yerleri...... Kız kulesinde asılı kaldı, çocukluğum şehr-i İstanbul"un iki yakasını tüm lisanlara bağlayıp, sus/tum(n) can özüm. Marmara ki; derinliğine sarkıttı beyaz orkide kokan düşleri. zaman; dudaklarında kundakladığı cümlelerle susma orucunda. şimdi sensizliğin buz valsinde teni(m)ni zapt etmekte hicran. nasır bağlamış yaralarımı tuz nüfus ediyor öylece.... yoksa ellerinde büyüttüğüm şehr-i İstanbul bir masalda mahsur mu kaldı? akrep ve yelkovan Sirkeci"de üç silahşörlüğe soyunmakta aralarına bir d"artagnan aranmakta usulca.... bir balık öksüz kaldı Marmara"nın hazan renginde s(b)ensiz yanı. şimdi tatlı bir tebessüm teyemmüm ederken İstiklal"i sessizliğim vuruyor, gitarın tellerine hafiften çek, beni surlarına. siyah/beyaz fotoğraf albümlerden çıkar cancağızım. sal,beni maviliğine. Haydarpaşa, cam kenarı biletlerimi iade etti arife sabahı. tek bir cümleye sığmaz ki yokluğunun yoksulluğuna ey yâr.. hiçliğim, gök kubbede süzülen serçe sürüsüne eşlikte kavimler göçünde tüm hücre, göçebeliğim Yusuf"un kuyularında. harfler, suç üstü yakalanmışken beyaz duvaklı kağıdı heybedeki suskunluk Mescid-i Harem de. devşir, beni Yedi tepe. misket üzümü karası gözlerin(m) içindeki cennet ve göğün buzdan renkleri... bendeniz çoktan sen oldum, cancağızım seni unutmak mı şehr-i İstanbul ? bir çöl soğuğu kadar soğuk bana. seni sevmek var ya şehr-i İstanbul ; tüm lisanların yetersizliğinde seni sana anlatmak........ gordion 11/11/2011 |
seni unutmak mı şehr-i İstanbul ?
bir çöl soğuğu kadar soğuk bana.
seni sevmek var ya şehr-i İstanbul ;
tüm lisanların yetersizliğinde seni sana anlatmak........
TEBRİKLER ÇOK GÜZELDİ