İnan...
Bir gün uyanacaksın evlat…
Bu gençlik uykusundan… Pörsümüş zaman dilimleri ayaklarından akacak Rüzgarların seslendiği saçların olmayacak belki de Soluk bakan bir çift gözü taşıyan; öne eğilmiş başında… Belki de; Belki de kulakların duymaz olacak artık Tevellüdünün fi tarihini yazdığı nüfus kağıdına ağlayarak bakarken Titreyen ellerin bir yumuşak teni bekleyecek umutsuzca Toprak çağıracak senide sık sık; Ya da öylece baka kalacaksın toprağa yapayalnızca… Ağlamaya bile mecalin olmayacak kimbilir? Sevdayı sıcak tut evlat… Sevgiyi ağlatma hoyratça gözbebeklerinde… Saçlarını oksa bir gülü okşar gibi sevdanın Ellerin hep gül koksun; gözpınarlarındaki damlalarla birlikte Belki saçların dökülmüş olacak bir zaman sonra Belki soğuyacak bedenini saran tenin Belki de kulakların duymaz olacak İnan; İnan ki gençliğinde yeşerttiğin sevgi nağmeleri Duymayan kulaklarında nağme; Soğuyan bedeninde bir damla güneş Kelleşmiş kafanda tane tane saç olacak… Yalnız kalmayacaksın… Yeşerttiğin sevgi ağacı altında sonsuzluğu yaşayacaksın… Metin Kaya İLHAN TRABZON |