VERESİYEpeşin ödedik hayatta neyimiz varsa çocukluk acılarımız peşin ödendi, genç kederlerimiz peşin peşin ardı sıra düşünmeden üzerimize yıkıldı kaldırdığımız cenazemiz bizimdi mezar taşı peşinen dikildi ağlayışımız hastane odasında doğduğumuz o ilk güne peşinen dökülendi bir keder vardı üzerimizde hayatın ilk soluğunu doldururken ciğerimize kumamız erkek çocuğu kabullenmemiz peşinen umulandı iki yaşımızın olgunluğunda susuşumuz peşinen atılan tek taraflı imzaydı sus dediler susturulduk olgun çocukluğumuzda uyu denilince uyumak kalk denilince kalkmak oku dediklerini okumak peşin hükmümüzdü aynı düşünmeyene bölücü diye baktılar peşinen bölücülüğümüze yasak konuldu cümlelerimizi bölmesekte peşinen içimizi ruhumuzu böldük hiç düşünmeden tashihi yoktu yaşadıklarımızın yaşatılanların eylülün onikisinin hesabı bize ödetildi peşinen okunacak kitaplar göz hapsine alındı önce sonra aklımızın ipleri gözlerimizin yaşı peşin ödedik yaşadığımız bu hayatları hiç ödeme gücümüz olmadı istediklerimize içimizde peşin peşin bir hırs biriktirdik veresiyesiz hesapla bir gün ödetmek üzere 19.09.2007, ankara |
sevgiler