İÇMEZÜK DEVLETLÜM!
Hâlâ kulağımızda Mersin’deki gafınız
Bir çiftçiye ’ananı al git’ buyurmuştunuz Sizi meşhur etmişti o ’van minüt’ lafınız Adınızı dünyâya bile duyurmuştunuz Bir zamanlar mecliste bakanlara baştınız Şimdi dikdatörlüğün sınırını aştınız Her şeye kendinize göre ayar çektiniz Ne yargı bıraktınız, ne ordu kaldı başta Açılımla ayrılık tohumları ektiniz Bakın azdı hâinler gözleri var her taşta Zamlar ’düzenlemece’, ’kâr payı’ oldu fâiz Küçük hırsızlık haram, malı götürmek câiz! Dediniz ki Devletlüm; ’sigarayı içmeyin’ Hemen bırakılmaz ki ha deyince bu illet Bu emri vâkî yeter, artık kesip biçmeyin Saksıda yetiştirip esrar mı içsin millet? ’Dula avrat boşamak kolay’ derler ya hani Sizin yaptığınız da bir bakıma bu yâni Benim bildiğim devlet bir şeyler verir halk’a Oysa siz sıkıştıkça hep bizlerden aldınız Koptu vatandaş ile devleti tutan halka Ekonomik hedeften çok uzakta kaldınız Boşuna gizlemeyin, geçmedi teyet falan Bu son zamlar diyor ki; ’söylenen her şey yalan’ İlelebet sürmez ya milletin uyku hâli Elbet gözü açılıp uyanacaktır bu halk Şimdi tek yol görünen gün gelir olur tâli Ve biri size der ki ’ey suçlu ayağa kalk!’ O zaman dökersiniz dilden acıyla vâhı Allah büyük kimsenin kalmaz kimsede âhı. . |