KIRMIZI VE MISIR KOÇANIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ( Bu dizeler bir tarihte Antoloji sayfamda ‘Sol’ görüşlü olduğumu belirttiğim sırada, bana açık mesajla cevap verme cesaretini gösteremeyip, onun yerine kendi sayfasına: “Kırmızı ve Mısır Koçanı!” yazarak bana ‘kırmızı kart!’ göstermeye kalkışan gerçekten şaşkın, suskun eğitimci bir üyeye mizahi bir göndermeydi!..)
Bir varmış bir yokmuş...
Memleketin birinde şaşkın bir kadın şakın bir adama gönül bağlamış. “Dünya gözümde değil sen dünyamsın gözbebeklerimde” demiş. Şaşkın adam bir kadının gözlerine bakmış bir elindeki közlenmiş mısıra. Bir mısır tanesi bile sığmazken göze koca dünya nasıl sığa! Gülmüş kıs kıs “Aman kimse duymaya!” “Masmavi gökyüzü değil başımın üstündeki sen başımın tacısın yıldızlarla bezeli” diye devam etmiş şaşkın kadın. Şaşkın adam bir yerinde duran gökyüzüne bakmış bir kadının başına. Var kadının başında kırmızı bir şapka. Belli ki şaşkın kadın sanır onu bir dünya! Gülmüş kıs kıs “Aman kimse duymaya!” Şaşkın kadın çok mutlu Gelecekten umutlu. Yazmış şaşkın adama duygu yüklü vefa dolu mektuplar. Söylemiş her makamdan şarkılar. Vermiş her hattan telefonlar. Şaşkın adam ses vermemiş bunların hiç birine hiçbir zaman. Şaşkın kadın bıkmadan usanmadan sevmiş onu yine de her zaman. “Sen Kahramanımsın kötülerle savaşan. Şövalyemsin yolumun üstüne ansızın çıkan” demiş. Şaşkın adam bir nalları düşmüş atına bakmış şaşkın şaşkın bir paslanmış kılıcına. Gülmüş kıs kıs “Aman kimse duymaya!” Adam bakmış gülümsüyor kırmızı şapka elindeki koçana! Uzatmış koçanı şaşkın kadına “Takarsın şapkanın kenarına. Kırmızı ve Mısır Koçanı birbirine nasıl da yakışa!” Gülmüş kıs kıs “Aman kimse duymaya!” Bu kez coşmuş kırmızı şapka. Atmış gür bir kahkaha! Demiş: Kimse duymadı belki ama herkes gördü seni aşkım! Susmasaydın. Konuşsaydın olmaz idin böyle ŞAŞKIN! |