Sessizce niye içine çekilkir ve inlersin!Neden anlaşılmaz oldu halin Yıllara sari bekleyen umut içinde ki suskunlaşan melalin Sancı zerkeden, kimi vakit ruhuna hüzün veren,her lahda ibreti önceleyen Ne zaman yalnız kalsan ve içinden çıkamadığın ezayı saklasan hıçkırıp kalırsın Işıklar bir bir sönerken Nefesin merak içinde derinliğin uzletinde beklerken Ruhun o an sahibine iltica ederek, muhabbet içinde dertleşip şevk verirken Ne kadar hürsün, sürur içinde latifliğe kanatlanmış en zarif bir bülbül-ü edepsin Sanki duyguların ummandı İçinde aşkı barındıran ne kadar müthiş bir sultandı Sahralarda umutla yol alan,şevkini ve mefkuresini Hak rızasında bulan bahardı Bir bir hayallerin sahile vururken, ufkun medcezir misali kabarırken aşk nakarattı Niçin yılların suskunluğu ardı Vakti saat hangi manada senin kalbini aralayan ve inşirak sunan hardı Neden içinde hasret her vakit ilkbahar misali ümitle şahlanırdı, sual eden mi vardı Kuruyan dalların suya kavuştu, içine düştüğün mahus talihin bak aşka adanmıştı Artık bulutlarda yatmayacaksın Taş yastıklarda uymayacaksın,vecdin inhisarında bir yol alacaksın Her an kapını çalan yeisi bırakacaksın, kaygı ve zanla asla barışık olmayacaksın Aşka kanacaksın, inanmanın vecdiyle yanacak ve kanaatinle vuslata ulaşacaksın Kuruntular halini hırpalar Sevmek ve iradeden vazgeçmek runun verdiği sözü aşka aralar Bilmeden, ehliyet sahibi olmadan ve anlamadan aşka yürümek hezeyandır yaralar Nasılda yutmuşuz bunca yalanı,ruhunu yaralayan dinmeyen hicranı anla ve yakar Mustafa CİLASUN |