AGOP' UN MEYHANESİ
Bir garip çoban ıslığı düşüyor kaldırımlara
Yalnız ve yalınayak menekşe kokulu hatıralar Agop’un meyhanesi üç adımlık yer zate Işığı gören damlıyor içeriye Tenine rüzgar değmemiş hayaller doldurulmuş kadehlere Ölü bir intihar, kadehin en dibinde Açlık, tokluk, borçlar kimin umrunda Agop işinin, geri kalan ölümün peşinde Dünü unutmak, yarını getirmek için içiyormuş cümlesi Bugün ne yaşanmış, ne fark eder ki! Agop’un meyhanesi iki katlı, Toplasan bir mezarlık dolusu adam saklı Hepsinde de bin bir dert, bin bir tasa varmış Mesela dün Cemal’in karı evden kaçmış Bahanede hazır; Cemal hiç ayık dolaşmazmış Cemal’e sorsan, karı ne yemekten, ne temizlikten anlarmış, Sevgi desen hak getire be birader! Bayramda bile adamı koynuna almazmış Ne yapsınmış Cemal, tesellisi kadehlere sarılmakmış. Aha da yan masada Rüstem, bugün işten çıkarılmış, Hele yanında oturan Salih, boynuzları ikiye katlamış Karşı masada Ömer; eskiden imammış lakabı Görseniz, gavat besmeleyle içer şarabı -Agoop! Dilim damağım kurudu yahu! Benim masaya da getir artık ceylan şurubunu... Dedim ya, Agop’un meyhanesi iki katlı Toplasan bir mezarlık dolusu umutsuz vak’a saklı Şu köşede duran; hani şu masa kadar boyu olan Bizim İdamlık Ali. Evvel-i zamanında laf atmışlar sevdiğine Bu da doğramış dalyan gibi üç herifi, Ben yaptım demiş, çıkmış hakimin karşısına Hakim, adam yerine koyup içeri atmamış bizim Aliyi O günden bu güne İdamlık Ali, önüne gelene anlatıp durur Acıklı hikayesini.... Agop’un meyhanede zaman çabuk geçer Hele geceye yanaştı mı şişenin dibi Ne varsa dilde, hepsi dökülür teker teker Hepsinde aynı terane, kedere ortaklık etmiş kader -Hay ben o kaderin de! ! -Hooopp! Çelebi Durmuş bari sen içine etme! Ağzına iç şu mereti, sağa sola küfretme Herkesin derdi var, sen misin tek dertli, Bozma ağzımızın tadını, otur şurda efendi efendi -Agoooop! Bizim ceylan şurubu Bağdat’tan mı gelecek, Yemen’den mi? Hele getir de, biz de dökek içimizdekileri Agop’un meyhanesi iki katlı Toplasan bir mezarlık dolusu yalan saklı... .................................................................................... ..................................................................................... ..................................................................................... Ertuğrul Adem Karışan ( KELİMELERLE SEVİŞMEK KİTABINDAN ) |
Bazı şiirleri okuduğunuzda o aşkı yaşar, o mevsimi hisseder, o havayı solursunuz…
Öyle allı pullu dizelere hiç ihtiyaç hissetmeden şiirin bir köşesine kıvrılır dizleriniz.
Şair şiirinin içindedir.
Tıpkı bu şiirin hissettirdikleri gibi…Capcanlı gülümser gözlerinize.