Aşkım Sevda Dağı
Gönlüm bir deli çay,
Hangi yöne akacağını bilemiyor. Yoksul Şehzade’m bir tanem, Kaç vakittir sevdiğini göremiyor. Kaderim sımsıkı sarılmış bir dolak, Çözüldükçe dolaşıyor… İlkbahardı, yazdı, sonbahardı derken Yıllar birer birer tükeniyor. Hayatım sessiz bir çığlık, Gönlümce yaşayamadım… Özgür kuşlar gibi Kanatlanıp uçamadım. Biliyor musun sevdiğim? Kara geceden gündüze kadar… Her şeye rağmen ayakta kalabilmeyi, Seninle başardım ben. Sıralı mor dağlara kızıyorum, Dolunayımı perdeliyor. Okyanuslar desen baş harami; Sana çıkan yollarımı kesiyor. Gönlüm zindanda şimdi Aklımdasın, yüreğimdesin… Her Yusuf’un bir yangını varsa, Benim de Züleyha’m sensin! Aşkım sevda dağı, Dağıt dağıt bitmiyor… Hasret kınası yakınmış bakışların, Gözlerimden gitmiyor. Bu şiir işte gördün, bir aşk şiiri… Nefesimde başka bir şey yok ki. Çölde yolumu kaybetsem de bilesin Ne gözlerini, ne ellerini unuturum! 29 Nisan 2009 |