Ötelere attığın...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın İnsan bazen ablasına da gücenebiliyor...
Gel demeden geldim gönül
Yıkıl dedin gitmedim mi Seni sevmek zordu gönül Buna göğüs germedim mi Celallendin astın kestin Çiğnemek ne – ezdin geçtin Toprağı sen üzerime Serptin de ben ölmedim mi Kırıkken bile her yanım Karşında dik durmadım mı Saplarken sen oklarını Bağrımı ben açmadım mı Yanmadım mı yanmadım mı Senin için dayanmadım mı Deli divane oldum da Akıllı dolanmadım mı İzmirler den Foçalardan Senin için dönmedim mi İki elin kanda iken Kapında belirmedim mi Sevmedin ki sevmedin ki Beni can daş etmedin ki Ben kardaşım dedim ama Cana yoldaş olmadın ki Hiçbir şeyini demedin Beni sırdaş etmedin ki Kalbindeki gözde yere Beni yerleştirmedin ki Aynı yolda gider iken Yollarımız çatallandı Hangi alim ne fark eder Allaha kul olmadım mı Kırdın kanadım kolumu Beklemem ki durma geri Sapladığın dikenleri Gül diye koklamadım mı Sırf sen üzülme diye ben Senden uzaklaşmadım mı Buna dayanmak için hep Yarama tuz basmadım mı ! |
ilginç, ilk şiirini 24 ocakta okumuşum son şiirini 24 şubat, şimdi şu an saatimi çıkarttım, gözlüklerimi çıkarttım, yüzüğümü çıkarttım. Tütünü şubat sonunda bırakacağım demiştim ya, son pipomu doldurdum bu yazıyı yazmayı bitirdiğim de tütünü de bırakmış olacağım. Artık yeni bir bağımlılığım var bir aylık bir yolculuk sonucunda tekrar kelimelerin bağımlısıyım.
Bir ayda iki insan birbirini ne kadar tanır derseniz, tanıyamaz diye cevap veririm. Fakat yedi yılının birikimini muhattabın dan bağımsızca kaleme dökmüş birini bir ayda ne kadar tanırsın derseniz, bir ömrü beraber yaşamışcasına gibi cüretkar bir cümle kurabilirim. Annem üçüncü çocuğuna kırk yaşında merhaba dedi, bende on dört yaş küçük bir kardeş tek istediği kız çocuktu, olmadı. Üç erkek kardeşiz biz, annem hepimize hamileyken kız olacak diye pembe pembe şeyler örmüş, hayatımızın ilk iki yılını hepimiz pembelerle geçirdik. Bundan bahsettim çünkü annemin kız çocuğa olan hevesi hepimiz de kız kardeş ve abla özlemine sebep oldu. Hepimiz kendimizce birilerini abla kardeş edinmeye çalıştık. Benden yaşça çok küçük yeğenlerimi kardeş kıvamına sokup sevdim. fakat kendime hiç abla bulamamıştım. Sonuçta abla dediğin daha bilgili daha tecrübeli olmalıydı yakıştıramamıştım kimseye. Şimdi bakıyorum da benim yakıştırmam değil onun beni kendine yakıştırması gerekiyormuş. Bir ablam var artık Nil ablam. Ortak zevklerimizin olduğu ve hayranı olduğum beni kötü kızlardan koruyacak değerli bir ablam :).
Bir ayda insan kazanmak hiç kolay değil, hele ki olmasını istediğiniz bir abla hiç de kolay değil. Ben şanslı birisiyim. 101 şiirlik maceramızda neler konuştuk, neler paylaştık. Geriye bakıyorum da aslında pek çok insanla konuştuğumdan çok daha az şey konuştuk. Ama şiirlerinde öyle şeyler anlattı ki bana öyle düşleri yaşattı ki, sırdaşım diyebileceğim pek çok insandan daha fazla rüyalarını paylaştım.
Onun hakkında birşeyler yazdım hep eksik olduğunu düşünerek, bugünün, son şiirinin geleceğinden korkarak uzun uzun yazdım. Uzun uzun yazdım ki son şiiri geldiğinde ya konuşacak yeni birşeyler bulamazsam diye hep çok konuşmaya çalıştım. Herkesin bir serüveni vardır hayatta bir amacı, benimkisi kelimeler oldu her zaman. Serüvenim de amacım da. Aslında her kelime bir resme ihtiyaç duyar resmi olmayan kelimenin anlamı da yoktur. Görsellik, yaşanmışlık bu sebeple kelimelerden üstün gibidir. Fakat bizi hayvanlardan ayıranın da kelimeler olduğunu düşünecek olursak. Ben bugüne kadar katetmem gereken yolda en önemli kilometre taşımı, Sözümün üstadını tanıdım. Onun için buralarda ne kadar yazsam ne kadar saçmalasam azdır diye düşünüyorum. Gerçekten arzuladığınız uğruna on yıl çalışırım dediğiniz birşeyler hayal edin ve onu onla çarpın. Benim kelimelere tutkum böylesi birşey, bu sebeple nil ablama olan saygım ve sevgim aynı oranda büyük.
Tutup da burada ilan-ı aşk eder gibi açıkça yazmış olmamı rahatsız edici bulacaklarınız olacağından da şüphe duymuyorum. Fakat bir sanatkar takdir edildiği müddetçe sanatkardır. Kaç cengaver tanıyorsunuz hiç bir amaç olmaksızın herkes tarafından dışlanıp uğruna savaştığı insanlarca hakir görülüp yine de onlar için savaşan. Ben bir tane tanıyorum Peygamber efendimiz, bir ikincisinin olmayacağına inandığım için yürüdüğü yolda nil ablaya destek olmak, Onu anmak ve yaptığı işi takdir ederek onu cesaretlendirmek ondan bir paye nemalanan herkesin boynunun borcudur. Ben de tutup burada onun saygınlığını ve bir aylık süre zarfında kazandığı sadakatimi satırlara döküyorsam o bunu hak ettiği içindir.
Tramvay halimize diye başlıyordu maceramız ve ötelere attığın diye bitiyor şu dakikalarda. Belki yeniden şiirler yazacak-inşallah- biz okuyacağız ama bu sadece vakte ve umuda bağlı birşey. Bense elimdekini an itibariyle hunharca tükettim satırlarını alıp sadrıma aktardım. "İnsan bir tek kendine ölür" dediğin de anlamıştım kiminle karşı karşıya olduğumu. Şimdi tütünüm de biterken yine hakkında ne anlatırsam anlatayım az geleceğine inanarak, ilk yorumlarımda bahsettiğim saygımı kazanıyorsunuz densizliği yüzünden de af dileyerek diz kırıyor ve gıyabınızda size hediye olarak aldığım dolma kalemi kabülünüze sunuyorum. Bir insanın hayallerine erişmesi ona inanması umut bağlamasına ve daha güçlü bir geleceğe bakmasına sebep olduğunuz ben ve sizden bir nebze şerbet içebilmiş herkes adına teşekkür ediyorum.