YALNIZ ADAM…Titrek parmakların mısralara dönüşen titrek şiiri İğrenç bir anason kokusuna bulaşmış terk edilmişliğinin ezik duygusu Susuz doldurur çay bardağına kaçak mey-ini İntiharın bu yolunu seçişi Belki de ölüm korkusu… Eylül-den gün çalmaya başladı mevsim Masada davetsiz misafir hazan Düşen defterin arasından saçılırken gül yaprakları İstemsizdir yanağından süzülen özlemin göz yaşları… Yine yaklaşmıştır Ekim-in beşi daha da beteri o uğursuz günün akşam üzeri Eşkiya acımasızlığında ve kurşun hızında İnceden yakmıştı yüreğini Şehre yağan yağmurun damlaları… Yalnızlığın en ürperti-li olanı ayrılık sonrasında tek başına kalanı Geniz yakan dumanın eşliğinde mezesiz içer Hasretine sıkışmış evine saklanmış yaşamdan korkar adam Yıkabileceğini sanmakta üstüne gelen oda duvarlarını… İstanbul 15 / 09 / 07 |