Siliyorum Tarihi
Gerçektir rüyalarım, yaşayarak öğrendim
Vuruldum hep sırtımdan, döndüğümde ardımı Öyle pis ki yılanlar, bilsen nasıl iğrendim Dost görünen yüzlerden, alamadım yardımı Kumsaldaki martılar, konuşmadan benimle Ağlıyorlar sessizce, gül çehreme bakıp da Azgınlaşmış dalgalar, tanışarak tenimle Götürüyor yanında, bedenimi yakıp da Kara bulut gibiyim, doruklarda dolaşan Islanırsın diyerek, korkup yağamıyorum Deli ırmak gibiyim, bentleri yıkıp aşan Tıkanmasın yol diye, kumu yığamıyorum Sevgin bende büyürken, yanlışları görmeden Beynim sevme diyordu, yüreğime yenildim Sokulurken yanına, mazeretler sürmeden Unutarak ben beni, kendimi sende bildim Yenik düştüm hayatta, girdiğim her oyunda Alamadım dersleri, duygularım ayakta Çıktığım yolculukta, esaretim boyunda Belki ölür yüreğim, yediğim bu dayakta Biliyordum aslında, sevgi sonsuz değildi Bilmek kalpte acıyı, hafifletmezmiş meğer Sessizce gidişinde, boynum yana eğildi Can yaksa da yaralar, seni sevmeye değer Sana kırgın değilim, açık olsun hep yolun Bundan sonra hayatta, mutluluk diliyorum Hayal kırıklığında, sancımasın hiç solun Kalpten değil gözlerden, tarihi siliyorum Türkan DİNÇER 01:45 (Körebe oyununda, değişmeyen ebeyim Küçüldü sensiz dünyam, artık sığamıyorum) Resim: Türkan DİNÇER Yer: Sinop Yüreğimden akıp gelen duygularımı sizlerle paylaşmama imkan veren ve verdiği imkanları en güzel şekilde değerlendiren sevgili Edebiyat Defteri yönetimine, Kurul üyelerine ve seçkiye lâyık görüp ana sayfaya taşınmasına vesile olan siz değerli dostlarıma teşekkür ederim. |