GELMİŞ VE GEÇMİŞ
Acıların çapak bağladı gözlerle
Bakınıyordum çevreme. Güneşin önünde bir su damlasının, Ömrünün ne kadar kısa olduğun bilmemek ne derece doğru olur. Kimi kandıra bilirim Varlığımın yokluğun aynası olduğunu, Aynı su damlası gibi, Anında yok oluşumu inkâr edebilir misin? Sabahın ilk ışıkları aslında karanlığa koşar Beli belirsiz düşler bekletti içinde Nefes aldığım her anı bir çember koyup dörderdim. Yorgunluk zaman içinde kendini yok etti Boşlukta ölü sıfatını yakıştırdım kendime. Bir canın benden kopup gitmesini çaresizce izledim Elden bir şey gelmiyor. Kim zaman duyguların miğferi oldum. Ufak izler bırakan dağ olup geri döndü Gücün rüzgârda yırtıldı keten gömleği İlikleri saçıldı toprağın kurumsu dudaklarına Semada bana ait bir bulut zerresi yok Ağladığımla kala kaldım Ayaz yüklü sevdalar yolcularım Yüreğim benden beni silerek Koca kentler bütün vebalini boynuma yükledi Aç bir çocuk asıldı eteklerime Birde kaderin ayağının tersi ile ittiği maviş gözlü kadın Şansın kurnasından bir su daha içtim Tüm hataların gelmişi geçmişi adına kazan mübarek olsun.................... |